20. Hukuk Dairesi 2014/6064 E. , 2014/10067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Köyünde 1989 yılında yapılan kadastro sırasında 1861 parsel sayılı 19200 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine "" bu yerin zilyedi ... kızı ..."dir. "" yazılarak, tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilerek tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra 4342 sayılı Mera Kanununa göre çalışma yapan Mera Tesbit Komisyonunca ilgili parsel mera olarak tesbit ve tahdit edilerek tahsis yapılıp ilân edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, 25.11.2009 tarihli dava dilekçesinde; ... İlçesi, ... Köyü 1861 parsel sayılı taşınmazın mera tesbit komisyonu tarafından mera olarak tesbit ve tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin orman bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ileri sürerek, mera tesbit komisyonu tarafından yapılan tesbit ve tahsisin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Köyünde bulunan 1861 parsel sayılı taşınmazın ... Mera Komisyonu tarafından alınan mera tahsis kararının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4342 sayılı Mera Kanuna göre mera tesbit komisyonunca yapılan mera tesbit, tahdit ve tahsis kararının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1989 yılında yapılıp kesinleşmiştir.
1) Davacı ... Yönetimi temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Bu nedenle davacı ... Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince:
Mahkemece, dava konusu taşınmaz orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda 1974 tarihli memleket haritasında taşınmazın kuzey kısımları açıklık, güney kısımları yeşil renk ile boyanmış, meşe ağaçları bulunan yer olduğu , 2000 tarihli memleket haritası ve 1959 tarihli hava fotoğrafında, taşınmazın bu belgelerde açık -2-2014/6064 - 10067alanda yer aldığı ve taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Mahkemece, taşınmazın bilirkişi raporuna göre orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulü bilirkişi raporuna aykırı olduğu gibi, incelendiği bildirilen 1959 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın bir kısmı koyu renkli alanda gözüktüğü anlaşıldığı halde, koyu rengin nereden kaynaklandığı tartışılmamıştır. Beyanlar hanesinde taşınmazın zilyedi olarak ... kızı ..."in davaya dahil edilmemesi ve çekişmeli taşınmaz tapuda kayıtlı olduğu halde, tapu kaydının iptaline karar verilmeyip sadece tahsis kararının iptal edilmiş olması, ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gözetilmeksizin davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de doğru değildir.
O halde; mahkemece, 1959 tarihli hava fotoğrafları ile 1974 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafları, 1959 tarihli hava fotoğrafından düzenlenen memleket haritası ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, taşınmazın niteliği ile ağaçların cinsi, yaşı, dağılımı ve kapalılık oranını belirtir, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, dava mera tespit komisyonu tarafından verilen tesbit, tahdit ve tahsis işlemleri yanında tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu halde, taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesi de doğru değildir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenler ile; davacı ... Yönetiminin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde gösterilen nedenler ile; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA 02/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.