Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/1907 Esas 2013/13148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1907
Karar No: 2013/13148
Karar Tarihi: 20.05.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/1907 Esas 2013/13148 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/1907 E.  ,  2013/13148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı bankadan aldığı kredi kartına ilişkin bir borcunun olmadığını, kullandığı taşıt kredisini ödediğini, her iki borca ilişkin ibraname almasına rağmen davalı bankanın hakkında icra takibleri yaptığını ve yapılan icra takiplerinin haksız olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, genel mahkeme sıfatıyla yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasaların da tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olay; davacının kullandığı iddia olunan kredi kartı ve taşıt kredisi nedeniyle davacı gerçek kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
    4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi ayrı bir tüketici mahkemesinin bulunmaması halinde ise ara kararı ile davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.