13. Hukuk Dairesi 2013/326 E. , 2013/13146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının avukatı olarak verdiği vekaletnameyle dava açarak bu davayı takip ettiğini, yapılan yargılama sonucunda alınan kararı icraya koyarak infaz ettiğini, tahsil ettiği paraları kendisine ödemediğini ve takip borçlusuyla yapılan anlaşma gereğince adına tescil edilmesi gereken taşınmazın devir işlerinin halen yapılmadığını ileri sürerek ödenmeyen bakiye bedelden fazlaya ilişkin haklarını tutarak şimdilik 5.500.00 TL"nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş ve ıslahla talep sonucunu artırmıştır.
Davalı, davacı adına tahsil ettiği paradan hak ettiği vekalet ücretini ve yaptığı masrafları mahsup ederek kalan bakiye bedeli davacıya ödediğini ve borcunun kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalının avukatı olarak tahsil ettiği paraları ödemediğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davalı ücretini ve yaptığı masrafları mahsup ederek kalan parayı ödediğini savunmuştur. Mahkemece, davalının tahsil ettiği parayı davacıya ödemediği davalının hesaplanan avukatlık ücretinin mahsubu sonrasında kalan 21.026.61 TL için davacının haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 21.026.61 TL"nın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu asıl alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiş ve 22.05.2008 tarihinde davasını ıslah etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne 21.026,61 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Dava açıldığı tarihte asıl alacak olarak 2.000 TL talep edilmiş olup asıl alacağın bu kısmı için dava tarihinden itibaren ıslah edilen kısmı için ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece bu hususun gözardı edilerek asıl alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi ve davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesine, davanın kısmen reddine karar verilmesine rağmen red edilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün ikinci fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “Diğer talepler yönünden davanın 21.026.61 TL üzerinden kısmen kabulü ile asıl alacağın 2.000.00 TL"sı kısmına dava tarihinden itibaren kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine" cümlesinin yazılmasına, karara yeni bir fıkra eklenerek "davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 7.879.09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi" cümle ve rakamlarının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.15 TL. kalan harcın davacıdan alınmasına, peşina lınan 21.15 TL temyiz harcın davalıya iadesine, 20.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.