23. Hukuk Dairesi 2015/9278 E. , 2018/559 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, icra dosyasında düzenlenen maaş haczi sırasına göre 4. sırada olduğunu, ilk üç sırada olan dosyalarda alacaklı olan davalının borçlu ile kardeş olduklarını, takiplerin bonoya dayandığını, kardeşlerin birbirinden bono almalarının ve maaş haczinde bulunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ilk üç sıradaki alacakların muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dördüncü sıradaki alacağının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile kardeşleri arasında uzun süreden beri alacak-borç ilişkisi olduğunu, çeşitli bankalardan çektiği kredi bedellerini kardeşlerine verdiğini, bunun karşılığında onlardan senet aldığını, aralarındaki borç ilişkisinin gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ispat yükünün kural olarak davalı alacaklı üzerinde olduğu, davalıların kardeş olduğu, davalılardan ...’ın diğer davalıdan olan alacağının varlığını ispata yönelik yeterli delil ibraz edemediği, davalı ... ile davalı ... arasında gerçek bir borç-alacak ilişkisinin bulunmadığı, davalı ...’in bu yolla davacı bankanın maaşına koyacağı haczin önüne geçtiği, sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatının bulunmadığı, davacının, borçlu ..."ı da hasım olarak göstermesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davalı ..."a yönelik davanın kabulüne, borçlu Rüştü Baysal"a yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Mahkeme maaş haczi ile ilgili yapılan sıralamayı sıra cetveli gibi yorumlayarak maaş haczinde yapılan sıralamada karşı tarafa verilen sıranın muvazaalı olduğunu, bu muvazaanın ispat yükünün karşı tarafta olduğunu, davalının alacağının kaynağını ispat edemediği için muvazaa iddiasının kabulü ile davalıya ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere öncelikle davacıya tahsisine kara verişmiş ise de kararın gerekçesi yerinde değildir. Şöyle ki, İİK"nın 83. maddesinde maaş hacizleri ile ilgili sıra cetvelinin yapılamayacağı, birden fazla haciz söz konusu olması halinde haciz tarihi önde olan alacağı bitmedikçe sonraki haciz alacaklısına ödeme yapılamayacağı belirtildiğinde, bu sıralamanın "sıra cetveli" niteliğinde kabul edilmesi mümkün olmadığı için sıra cetvellerinde ispat yükünün davalıda olduğu kuralının maaş haczinde de uygulanması mümkün değildir.
Maaş haczinde yapılan sıralamaya vaki muvazaa iddialarında genel muvazaada olduğu gibi ispat yükü davacıdadır. Mahkemenin gerekçesinde ispat yükünün davalıda olduğu gerekçesi yerinde görülmediği gibi, mahkemenin söz konusu maaş hacziyle ilgili sıralamayı iptal ile yetinmesi gerekirken, davalıya ayrılan payın davacı alacağına tahsis edilmesi de isabetsiz görüldüğünden usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden ..."a iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.