13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/16457 Karar No: 2013/13143 Karar Tarihi: 20.05.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/16457 Esas 2013/13143 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2012/16457 E. , 2013/13143 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... Köyü 3/1 pafta 11331 parselde kayıtlı 257 metrekare arsa üzerine inşa edilen 1 dükkan ve 2 daireyi 25.08.1993 tarihli noter onaylı gayrımenkul satış vaadi sözleşmesiyle bedelini peşin ödeyerek satın aldığını, davalının taşınmazı 01.01.1994 tarihinde devir etmeyi taahhüt ettiğini fakat taahhüdünü yerine getirmediğini, noterden ihtarname keşide ederek bu taahhüdünü yerine getirmesini istediğini, 13.01.2003 tarihinde yine aynı taşınmazların satışı için noter onaylı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, Almanya"da çalışan davacının bu taşınmazlar için toplam 100.000 DM para ödediğini, davalının halen edimlerini yerine getirmediğini ve taşınmazları devir etmediğini ileri sürerek satın aldığı bu taşınmazların rayiç değerlerinin tespit edilerek, fazla hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı taraflar arasındaki sözleşmelerin geçerli olmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının aynı konuda tapu iptal ve tescil davası açtığını, bu davanın aleyhine sonuçlandığını, kardeşi olan davacı ile baba baskısı nedeniyle sözleşme yapdığını ve taşınmazlar için bedel ödenmesinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davacının ödediği bedelin denkleştirici adelet ilkeleri gereğince dava tarihinde ulaştığı değer olan 15.993.95 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı ile davalı arasında 25.08.1993 ve 13.01.2003 tarihlerinde Noter onaylı olarak yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine göre davalı dava konusu taşınmaz üzerinde inşa edilen 1 dükkan ve 2 daireyi davacıya satmış olup; taraflar arasında yapılan bu sözleşmeler geçerlidir. Geçerli sözleşmelerin ifa edilmemesi nedeniyle davacı, taşınmazların rayiç değerini isteyebilir. Taraflar arasında yapılan sözleşmelerin geçerli olduğu ve dava konusu taşınmazın ve üzerinde inşa edilen dükkan ve dairelerin tapusunun halen davalı üzerinde olduğu anlaşıldığına göre davacı geçerli sözleşme ile ivazlı olarak satın aldığı taşınmazların dava tarihindeki rayiç bedelini isteyebilir. Dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle rayiç değeri bilirkişi marifeti ile belirlenerek davanın bu değer üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir . 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ :Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.