6. Hukuk Dairesi 2021/4837 E. , 2021/1496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
- K A R A R -
Davacı vekili; Türkiye İş Bankası A.Ş Konya .... şubesinde 28-29 Ocak 2007 tarihlerinde gerçekleşen banka kasa soygunu nedeniyle banka tarafından, davacı ve davalı ...... Ltd. Şti’ye karşı güvenliği sağlayamadığı gerekçesiyle dava açıldığını, dava sonucunda müvekkili aleyhine hükmedilen tazminatın icra dosyasına 92.580,00 TL olarak ödendiğini ancak davacı ve davalı arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca alt yüklenici olan davalının zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında ve zamanaşımı def"inde bulunarak, güvenlik sisteminin telefon aramalı bir sistem olması nedeniyle soygun öncesinde telefon hatları kesilmiş bulunduğundan abone sistemi ile alarm haber alma merkezi arasında iletişim sağlanamadığını ASELSAN tarafından müvekkili şirkete teslim edilen sistemin periyodik test sinyali alınmaması halinde müvekkil şirketin ikaz eden bir sistemi bulunmadığını müvekkilinin meydana gelen zararda sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; dava konusu aynı olan Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/637 Esas 2010/694 karar sayılı ilamı ile, davalının dava dışı T. İş Bankası A.Ş’nin uğradığı zarardan sorumlu olmadığının kesinleştiği, davacı tarafından ödenen tazminatın davalıdan rücuen talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesince 2021/1369 Esas, 2021/350 Karar sayılı ilamıyla yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez karara karşı davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dava hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminata ilişkindir.
Dava dışı Türkiye İş Bankası A.Ş ile davacı arasında ‘abonelik ve periyodik bakım sözleşmesi’’ imzalanmıştır. Bu sözleşmeye istinaden dava dışı banka tarafından açılan tazminat davası sonucunda davacı ASELSAN hakkında davanın kabulüne, davalı ASTELSAN şirketi hakkında ise dava dışı banka ile aralarında sözleşme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı ASELSAN ile davalı ASTELSAN arasında 03.04.2006 tarihli ‘haber alma merkezi işletme’’ sözleşmesinin mevcut olduğu dosyada sabittir. Dava dışı banka tarafından açılan tazminat davasında bu husus değerlendirilmeden davalı Astelsan hakkında davanın reddine karar verilmesi elde ki davada kesin hüküm teşkil etmemektedir.
İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide), bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Nitekim, TBK"nın 167. maddesinde “Aksi karşılaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu nedenlerle mahkemece iç ilişkide, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece gerekli inceleme yapılarak davalının sorumluluğu olup olmadığı sorumlu ise rücu edilecek miktar belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine dair verilen mahkeme kararının bozulması gerekirken sehven onanmasına karar verilmesi, doğru görülmediğinden davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18.02.2021 tarihli ve 2021/1369 E. 2021/350 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18.02.2021 tarihli ve 2021/1369 E. 2021/350 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin ve karar düzeltme harcının talep halinde davacıya iadesine, 15.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.