3. Hukuk Dairesi 2013/12702 E. , 2013/15987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen eşya ve ziynet alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının 1993 yılında evlendiklerini, taraflar arasında .... sayılı dosyasında boşanma davasının devam ettiğini, evlenme merasimi sırasında 27.03.1993 tarihli çeyiz senedi düzenlendiğini, çeyiz senedinde belirtilen ziynet ile çeyiz eşyalarının iade edilmediğini belirterek, çeyiz senedinde belirtilen 9 adet bilezik, 1 metre zincir, 1 adet gerdanlık, 2 adet küpe, 1 adet yüzük ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik bedeli olan 7.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; taraflar arasında görülen boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, ziynet eşyalarının davacının kullanımında iken çalındığını belirterek, ziynet alacağı davasının ve eşya alacağı davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, ziynet eşyalarının davacı evden ayrılırken üzerinde bulunduğu, bilahare ziynet eşyaların çalındığı, davacının kendi beyanından da anlaşıldığı gerekçeleriyle ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, eşya alacağı davasına konu eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 10.750 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarına yönelik alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının çalındığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılamanın ilerleyen safhalarında ziynet eşyalarının çalındığı yönündeki savunmasına, ziynet eşyalarının davacı tarafından evden ayrılırken üzerinde götürüldüğü savunmasını da ekleyerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşılaştırıldı.YKÇ. ./..
-2-
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Bu bağlamda davacı kadın, davalıdan ayrılırken ziynet eşyalarını almadığını iddia etmiş, iddiasını ispat için tanık dinletmiştir. Duruşmada dinlenen davacı tanığı ise, davalının davacıyı evden kovduğunu, davacının müşterek konuttan ayrılırken ziynet eşyası almadığını beyan etmiştir. Davalı tarafın dinlettiği tanıklar ise davaya konu ziynet eşyalarının tümünün çalındığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Ziynet eşyalarının çalınması olayı ile ilgili olarak yürütülen hazırlık soruşturmasında ifade sahibi olarak beyanları alınan davalı ve davalının babası, hırsızlık eyleminde, bir adet gerdanlık, bir adet bilezik, bir adet zincirin çalındığını belirtmişlerdir. Bu durumda çeyiz senedinde yazılan bir kısım ziynet eşyasının hırsızlık eylemine konu olmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki dinlenen davalı tanıkları ve davalının iddiası ise ziynet eşyalarının tümünün çalındığı yönündedir.
Dosya içerisinde mübrez ceza dosyasından da anlaşılacağı üzere çeyiz senedinde belirtilen ziynet eşyalarının tümünün çalınmadığı sabittir. Davalı taraf ise hırsızlık eylemine konu olmayan ziynet eşyalarının, davacı tarafından üzerinde götürüldüğünü sunduğu delillerle kanıtlayamamıştır. Bu durumda, hırsızlık eylemine konu olmayan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken davanın tümden reddi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak; Çeyiz eşyaları yönünden davacının dava açarken tercih hakkı bulunmaktadır. Eşyaların aynen teslimini isteyebileceği gibi bedelini de isteyebilir. Davacı dava dilekçesinde çeyiz eşyalarının aynen iadesini olmazsa bedelini talep etmiş, 24.6.2010 tarihli celsede, davaya konu eşyaların eskimiş olması nedeniyle, çeyiz eşyalarının yalnızca bedeline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı tercih hakkını kullanarak eşyaların bedelini istediğine göre, mahkemece çeyiz eşyalarının bedeline hükmedilmesi gerekirken, davacının talebi dışına çıkılarak, eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiştir.(...)
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.