21. Hukuk Dairesi 2016/13510 E. , 2018/995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle işçilik alacaklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 01.01.1986 tarihinden 2008 yılına kadar geçen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda davacının sigortalı hizmet süresinin tespitine yönelik Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükmün kurulmasında yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı , kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 05.03.1954 tarihli işe giriş bildirgesinin ... s.s. no lu davalı işyerince davacı adına düzenlenmiş olup Kurum kayıtlarına intikal ettiği, 05.03.1998-31.05.2001 tarihleri arasında davalı ... s.s. no lu işyerince davacı adına Kurum’a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davacıya ait başkaca hizmet kaydının bulunmadığı, davalı işyerinin 10.03.1991 tarihinde besicilik faaliyetinden dolayı Kanun kapsamına alındığı, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, davacı tarafından davalı işyeri nezdinde geçen sigortasız çalışmalarına yönelik 03.10.2001 ve 27.06.2006 tarihli dilekçeler ile Kurum’a şikayette bulunduğunun belirtildiği, davacı tarafından tarih kaydı yer almayan davalı işyerinde çekildiği anlaşılan fotoğrafların dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı ve davalı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, dinlenilen tanıklar kısmen çalışmayı doğrulamakla birlikte dinlenilen tanıkların Yargıtay"ın aradığı nitelikte tanıklardan olmadığı ve Mahkemece davacının çalışma olgusunu yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde tespit edilemediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, ihtilaf konusu dönem içerisinde davalı işyerinin Kurum’da tescil kaydının bulunmadığı dönem yönünden işyerinin Kanun kapsamına alınabilecek nitelikte ve faal olup olmadığını işyerine ait vergi kaydı, elektrik, su abonelikleri ile tespit etmek, davacıya hangi tarihler arasında çiftlikte(besi damı) ve yem dükkanı işyerinde çalıştığı açıklatılarak uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyerince yem alınan firmalar araştırılarak davacıya ait kaydın satış faturalarında yer alıp almadığını tespit etmek, davacıya ait ehliyet belgesi getirtilerek, davalıya ait trafik araçları üzerinde ihtilaf konusu dönem içerisinde davacı adına düzenlenmiş trafik ceza tutanağının bulunup bulunmadığını sormak, Kurum’dan davacıya ait 03.10.2001 ve 27.06.2006 tarihli şikayet dilekçeleri ve dilekçeye karşı Kurum cevabî yazıları ile davalıya ait ihtilaf konusu dönem bordrolarını getirmek, bordrolu davalı işyeri çalışanlarının tanık olarak beyanlarına başvurmak, tanıkların beyanları ile yetinilmemesi, adreslerine ulaşılamaması halinde ve davalı işyerinin tescilsiz işyeri olduğu dönemler yönünden davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte davalı işyerine ait çiftikte(besi damı) ve Çine’de yem dükkanının adres olarak bağlı olduğu yer muhtar ve azalarının, işyeri sahipleri ve çalışanlarının, bulunması halinde komşu çiftlik sahipleri ile çalışanlarının, veteriner hekimler odasına kayıtlı olan veteriner hekimlerden davalıya ait hayvan sürüsünün bakım ve tedavisi hizmetinde bulunmuş veteriner hekimin tespit edilerek bu kişilerin beyanlarına müracaat etmek, gerektiğinde İlçe ... Müdürlüğü"nden davalıya ait hayvan sürüsü için 05.03.1986-2008 yılı dönemleri arasında yapılan zorunlu denetim esnasında görev alan personel sorulmak suretiyle tespit olunacak bu kişi veya kişileri tanık sıfatıyla dinlemek ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
08.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.