Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9300 Esas 2019/3331 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/9300
Karar No: 2019/3331
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9300 Esas 2019/3331 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, suça teşebbüs için failin icra hareketlerine başlaması gerektiği ve sanığın müştekinin evine doğru ilerlerken polislerin kendisini durdurduğuna dair ısrarlı beyanlara rağmen icra hareketlerine başlamadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, unsurları oluşmayan kasten yaralama suçundan beraati yerine cezalandırılması yanlış bulunmuştur. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmuştur. Bu sebeplerden dolayı, hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35/2. maddesi: Suça teşebbüs için failin kastettiği suçun icra hareketlerine başlaması gerektiği belirtilmektedir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: Anayasa Mahkemesi tarafından bazı hükümleri iptal edilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2018/9300 E.  ,  2019/3331 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) 5237 sayılı TCK’nin 35/2. maddesindeki düzenlemeye göre, suça teşebbüsten söz edebilmek için, failin kastettiği suçun icra hareketlerine başlamış olması gerekir. Failde suç kastı bulunsa dahi, icra hareketlerine başlanmamışsa suç oluşmayacaktır. Anılan kanun maddesinde, icra hareketlerinin başlangıcıyla ilgili olarak “doğrudan doğruya icraya başlanması” ölçütü kabul edilmiştir. Sanığın aşamalarda silahtan sayılan eşya ile müştekinin evine doğru ilerlerken polislerin kendilerini engellediklerine yönelik ısrarlı ikrarlarını doğrulayan müştekinin hazırlık aşamasındaki beyanı ve olay tutanağına göre; sanığın doğrudan doğruya icra hareketi niteliğinde bulunmayan müştekinin evine doğru gitme eyleminin, teşebbüs aşamasına ulaşmamış hazırlık hareketi niteliğinde olduğunun belirlenmesi karşısında, unsurları oluşmayan kasten yaralama suçundan beraati yerine yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
    2) Kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.