Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1427
Karar No: 2021/1046
Karar Tarihi: 09.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1427 Esas 2021/1046 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1427
KARAR NO: 2021/1046
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21.05.2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/328 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit - İhtiyati Tedbir
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davası içinde içinde davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; borcun sebebinin ve alacağın vadesinin hem takip talebinde hem de ödeme emrinde gösterilmediği ve takip talebiyle ödeme emrinin İİK’nın 58 ve 60. maddelerine uygun içeriğe sahip olmadıklarını, davalının faturasına ilişkin sevk irsaliyelerini sunması gerektiğini, davalının teslimini yapmadığı mallara ilişkin fatura düzenleyip icra takibi başlattığını belirterek, öncelikle davalı tarafından müvekkili hakkında başlatılmış olan İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra takibinin tedbir yoluyla durdurulmasına, vezneye giren paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına karar verilmesini istemiş, esas yönünden ise davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan hususların maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın türü bakımından talebin dinlenilmesinin mümkün olmadığını, herhangi bir ön incelemeye dahi gerek olmaksızın doğrudan davanın reddi gerektiğini, borcun doğumuna sebep olan ilişkinin mutlak ticari netilikte olduğunu, borcun doğumu tarihinin de takipten önce olduğunu, bu sebeple faiz oranı ve başlangıç tarihine ilişkin fazlaya dayalı haklarını saklı tuttuklarını, davacının icra dosyasını konu tutar bakımından borcunun bulunmadığına ilişkin iddiasının doğru olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin mevcudiyeti hususunda bir tartışma bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmenin feshiyle eş zamanlı olarak davacının borcuna ilişkin son faturayı düzenlediğini ve ticari ilişkiyi sona erdirdiğini, daha sonrasında herhangi bir ürün gönderimi gerçekleşmediğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 21.05.2021 tarihli ara kararıyla; taraflar arasındaki sözleşme gereğince talebin haklılığının yargılama ile tespit edilebileceği, yaklaşık ispatın gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı şirket tarafından İstanbul ... İcra Dairesinin ... E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını ve ödeme emrinin 27/08/2020 tarihinde muhtara bırakılarak kesinleştiğini, müvekkilinin itiraz hakkını kullanmadığını ve takibi tesadüfen arabuluculuk sürecinden hemen önce öğrendiğini, açılan haksız takip ile müvekkiline ait İzmir İli, Bayındır İlçesi, ... Mah., ... Parseldeki hissesine davalı tarafından haciz konulduğunu, davalı/ borçlu yanca haksız olarak uygulanmış olan haciz işleminin kaldırılmasını, haczin ardından malın satışının yapılmamasına ve satış neticesinde elde edilen paranın alacaklıya verilmemesi hakkındaki ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmemesi halinde davalı/borçlu yanca müvekkiline ait taşınmaz hakkında satış işlemlerine haksız olarak devam edilerek müvekkilinin geri dönüşü olmayacak şekilde zarara uğramasına sebebiyet verileceğini, Davalı tarafça müvekkili aleyhine açılan icra takibinde, takibe ilişkin ödeme emri veya takip talebinde hiçbir yasal dayanak belirtilmediğini, takip talebinde alacağın herhangi bir belgeye de dayandırılmadığını, kaldı ki herhangi bir belge olmasa dahi borcun sebebinin yazılması, hangi hukuki ilişkiden kaynaklı olduğunun gösterilmesi gerektiğini, ancak dosya kapsamında bu konuda hiç bir bilgi yer almadığını, İhtiyati tedbir açısından davacıdan kesin bir ispat aranmamakla birlikte yaklaşık ispat ile desteklenmesi yeterli olduğunu, Yargıtayın ve istinafın verdiği bir çok kararda, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takipte haciz veya satış ya da satıştan elde edilen paraların alacaklı olduğunu iddia eden tarafa ödenmemesi açısından yaklaşık ispat ölçüsünün kabul edilmesi gerektiğini, İhtiyati tedbir kararının verilmemesi halinde müvekkil aleyhine telafisi güç ve imkansız zararların doğacağını, herhangi bir hukuki dayanağı olmayan ve borcun sebebinin dahi gösterilmediği icra takibi ile zaten mağdur olan müvekkilinin işbu ilk derece mahkemesi kararı ile daha da mağdur olacağını, hacizli taşınmazın satışı ile geri dönülemez bir şekilde gayrimenkulünü kaybedecek olan müvekkili için, haklılığını ortaya koyan yaklaşık ispat ölçüsüne göre karar verilmesi gerektiğini, Bu nedenle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK'nın 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davasıdır. Dava devam ederken davacı vekili İİK'nın 72.maddesi uyarınca icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep etmiş, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında İİK'nın 72. maddesi gereğince, ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün değildir. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın ödenmemesi yönünde karar alabilir. Az yukarıda bahsi geçtiği üzere, somut olayda; menfi tespit davası açılmadan önce davalı tarafça ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. İİK'nın 72. maddesinde menfi tespit davalarıyla ilgili ihtiyati tedbir düzenlemesi mevcut olup, anılan hükmün HMK'nın 389 vd. maddeleriyle birlikte uygulanması gerekir. HMK'nın 389/1.maddesinde" (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir... ''; 390/3. maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır''; 391/1.maddesinde" Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir" düzenlemelerine yer verilmiştir. Somut olay açısından; dava icra takibinden sonra açılmış olduğundan, icra takibinin durdurulması ya da satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. İcra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi hususundaki tedbir talebi yönnüden ise dosya içerisindeki mevcut delil durumu itibariyle somut olayda menfi tespit iddiası yönünden yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmemesinde herhangi bir hukuka aykırılık yoktur. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddi yönünde verilen ara karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.09.09.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi