6. Ceza Dairesi 2016/5568 E. , 2019/913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Tekirdağ 1.nolu F Tipi kapalı Ceza İnfaz kurumunda tutuklu bulunması nedeniyle 11.12.2014 tarihli ara karar ile SEGBİS yolu ile savunmasının alınmasına karar verilen sanık ...."ün bu şekilde savunmasının alınmasına itiraz etmediği ve duruşmalara bizzat katılıp huzurda savunma yapmak istediğine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, sanık ...."in suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunduğu hakkında tefrik kararı verilerek ayrı bir dosya numarası ile soruşturma yürütüldüğü, diğer sanıklar ...., .... ve .... hakkında Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21.01.2014 gün, 2013/318 Esas, 2014/11 Karar sayısı ile yağma suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükmün Dairemizin 23.11.2017 tarihli kararı ile onandığının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki bozma istemli görüşe iştirak edilmemiştir
1-)Sanık .... hakkında mağdur ...."a yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde
Sanığın, haklarındaki mahkumiyet hükmü daha önce kesinleşen diğer sanıklarla birlikte yakınana ait inşaat sahasından boruları çalarken kendilerine engel olmak isteyen yakınana sopalarla saldırarak kaçtıkları, akabinde de kolluk güçlerinin takibi üzerine yakalandıklarının anlaşılması karşısında; sanığın yakınana karşı gerçekleştirdiği yağma eyleminin tamamlanmış olduğu gözetilmeden, teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK"nin 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre sanık .... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak üye Mehmet Kurt’un muhalefetiyle ve oyçokluğu ile ONANMASINA,
2-)Sanık .... hakkında başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde,
Sanığa yüklenen başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanmak suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı Yasanın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıl kesintili ve uzamış zamanaşımının, suç tarihi olan 12.05.2006 tarihi ile inceleme tarihi arasında dolmuş bulunması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık .... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY :
Ceza Muhakemesi Hukukunun temel ilkelerinden biri “yüzyüzelik” ilkesidir. Yasa koyucu, açıkça düzenlediği istisnalar dışında, sanığın yokluğunda duruşma yapılamayacağını hüküm altına almıştır. (CMK. madde 193/1) Bu istisnalardan biri, sanığın kabul etmesi şartıyla, alt sınırı 5 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda talimat yoluyla sorgusunun yapılabilmesidir. İşte, CMK’nin 196/4. maddesi, ancak, bu suçlar yönünden “SEGBİS”le sorgu yapılabilmesi imkanını vermiştir.
Yasa koyucu, alt sınırı 5 yıl ve üzerinde hapis cezasını gerektiren suçlarda hiç bir şart altında “yüzyüzelik” ilkesine istisna getirmemiştir. Bu nedenle, CMK’nin 196/4. maddesinin bu suçlarda tatbikinin mümkün olmadığını, aksi bir uygulamanın müdafii huzuruyla, vasıtasız olarak mahkeme önünde savunma yapma hakkının ve adil yargılanma ilkesinin ihlali sonucunu doğuracağını düşünüyorum.
Bu açıklamalar ışığında, hakkında yağma suçundan dava açılan ve Ceza ve İnfaz Kurumunda bulunan sanığın, Mahkeme huzurunda bizzat hazır edilmeyip, SEGBİS üzerinden yürütülen muhakeme sonucu ceza tayini yoluna gidilmesi nedeniyle, yerel mahkeme hükmünün bozulması vicdani kanaatinde olduğumdan, yüksek çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.