17. Hukuk Dairesi 2013/20103 E. , 2015/7296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili,davalı borçlu ..."un amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı on adet taşınmazı sırasıyla 21.11.2007 tarihinde davalı ..."a, 24.3.2008 tarihinde davalı ... ..."a, 22.2.2008 tarihinde davalı ..."e, 21.9.2007 tarihinde davalı ... İnş.Emlak Taah.San ve Tic.Ltd.Şti."ne, 15.1.2010 tarihinde davalı ... ..."ya, 26.12.2008 tarihinde davalı ..."ya ,17.8.2007 tarihinde davalı ..."a, 12.8.2008 tarihinde ..."a, 10.5.2007 tarihinde davalı ..."e, 12.7.2007 tarihinde davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufunun iptalini talep etmiş;11.2.2013 tarihli duruşmada davadan sonra 6111 Sayılı Kanun kapsamında dava konusu borcun yapılandırıldığını, taksitlerin ödendiğini, davanın konusunun kalmadığını, geri kalan taksitlerin ödenmemesi halinde her zaman dava açılmasının mümkün olduğunu, bu nedenle konusu kalmayan talep hakkında hüküm kurulmasına yerolmadığına karar verilmesini, davaya sebebiyet verildiğinden lehe vekalet ücreti verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili, davanın süresinde açılmadığını, aciz belgesi sunulmadığını, takip konusu borcun Vergi Mahkemesinde devam eden davalar nedeniyle kesinleşmediğini, dava konusu taşınmazları icra ihalesinden alıp rayiç bedelle borçtan önce sattıkların belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, .... Mahkemelerinin yetkili olduğunu dava konusu taşınmazı banka kredisi kullanarak rayiç değerle aldıkların belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ... vekili,dava konusu taşınmazı 24.3.2008 tarihinde iyiniyetle ve 110.000 TL bedelle aldıklarını, davanın süresinde açılmadığını, aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazı 2008 yılı Nisan ayından beri kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazı iyiniyetle aldıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ...... vekili, iptal koşullarının bulunmadığını, dava konusu taşınmazı rayiç bedelle ve iyiniyetle aldıklarını,üzerine bina yaptıklarını ve sattıkların belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, iptal koşullarının bulunmadığını, dava konusu taşınmazı 260.000 TL bedelle aldıkların belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili iptal koşullarının bulunmadığını, dava konusu taşınmazı rayiç bedelle ve iyiniyetle aldıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... dava konusu taşınmazı banka kredisi ile aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., savunma yapmamıştır.
Davalı ..., dava konusu taşınmazı 60.000 TL bedelle aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ava konusu taşınmazı emlakçı aracılğıyla 50.000 TL bedelle aldığını 20.000 TL"lik tadilat yaptırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava açıldıktan sonra Yasa gereği borcun yapılandırıldığı, taksitlerin ödenmekte olduğu bu şekilde davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle esas hakkında hüküm kurulmasına yerolmadığına, harç alınmasına yer olmadığına ve tarafların leh ve aleyhine ücreti vekalete yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı AATUHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu kesinleşmiş vergi borcunun davalı borçlu tarafından dava tarihinden sonra 6111 sayılı Yasa kapsamında 18.3.2011 tarihinde taksitlendirildiği, davacı idarenin 8.12.2011 tarihli yazı cevabından kesinleşen borcun tamamının ödendiği anlaşılmakla davanın konusuz kaldığı yönünden kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamasına rağmen davanın konusuz kalması halinde dava açılmasına hangi tarafın neden olduğu araştırılarak davalı yararına yargılama giderleri ve vekalet ücreti (1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” ve AAÜT"nın 6/1 maddeleri de gözönüne alınarak) bakımından yapılan araştırmaya göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ..."a geri verilmesine 12/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.