MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-) Şikayetçi İçişleri Bakanlığı vekilinin sanık hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından doğrudan zarar görmeyen İçişleri Bakanlığı"nın davaya katılma hakkı bulunmadığı cihetle; vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-) Sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Birden fazla görevli memura karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği anlaşılan sanığın cezasında, TCK.nun 43. maddesi gereğince zincirleme suç artırımı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, cezanın fazla tayin edildiğine ilişkin temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-) Sanığın hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
a-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23.02.2010 gün ve 2009/6...230 esas, 2010/32 karar ve 11.05.2010 tarih ve 4/87...112 sayılı kararları gözetildiğinde sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmiş olması karşısında, TCK.nun 51/3 maddesine
göre belirlenecek denetim süresinin mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
b-) Sanık hakkında kurulan hükümde, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK.nun 53. maddesindeki belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3. Bölümünün ertelemeye ilişkin 6. paragrafında bulunan "... 1 yıl..."" ibaresi çıkartılarak yerine ""...1 yıl 2 ay 17 gün..."" ibaresinin yazılması ve hükme "sanık hakkında TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına, ancak kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-) Şikayetçi İçişleri Bakanlığı vekili ile sanığın kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi kurumun gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK.nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Şikayetçi kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK.nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, şikayetçi İçişleri Bakanlığı vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.