(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2013/946 E. , 2013/11052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Mala zarar vermek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükmolunan sonuç adli para cezası taksitlendirilirken, infazda duraksamaya neden olacak biçimde taksit aralıklarının gösterilmemesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesinde aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasına "aylık taksitler halinde’’ ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması durumunda uygulanabilecek olan 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi ile suça sürüklenen çocuğun daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, koşullarının varlığı halinde uygulanabilecek olan 5395 sayılı Yasanın 23. maddesinin yollaması ile 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin koşulları ve sonuçları değerlendirilirken; Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuğun hakkında, sabıkasız olması ve yargılama süresinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat geldiğinden cezasının ertelenmesine karar verildiği halde, müştekinin aşamalarda değişmeyen anlatımı ve dosya içeriğinden karşılanmayan zararının daireye girilirken PVC kapıya verilen zarardan ibaret olup, hırsızlık suçundan çalınan eşyanın tamamen iade edilmesi nedeniyle karşılanmayan zarar kalmadığının anlaşılması karşısında; öncelikle doğurduğu sonuçlar itibariyle daha lehe sonuç doğuran hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Olay tarihinde güneşin saat 18.57"de batıp 06.57’de doğduğu ve suça iştirak eden suça sürüklenen çocuk Medeni Toy’un kovuşturma sırasındaki beyanında konuta saat 22.00 sıralarında girdiklerini söylemesi karşısında; hırsızlığın gece vakti gerçekleştirildiğinin kabulü gerekirken, 5237 sayılı TCK"nın 143 maddesi gereğince artırım yapılmayarak sonuçta eksik cezaya hükmedilmesi,
3- Suça sürüklenen çocukların, polis tarafından yakalanmaları üzerine çaldıkları tüm eşyayı sakladıkları yeri göstererek müştekiye iadesini sağlamaları nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme gözetilerek, mahkemece 5271 sayılı Yasası’nın 150/2. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafie ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 16.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.