Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/699
Karar No: 2018/554
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/699 Esas 2018/554 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı arsa sahibi ile müvekkili yüklenici arasında imzalanan inşaat sözleşmesi ve tadil sözleşmeleri ile ilgili uyuşmazlık nedeniyle açılan sözleşmenin uyarlanması davasında, mahkeme öncelikle davacının tapu iptal tescil talebinde bulunmadığını, davalının yanaşmaması sebebiyle bağımsız bölümü projesini hazırlayarak iki ayrı bağımsız bölüm halinde tescil ettirmek istediğini ancak tescil için dava açmak zorunda olduğunu ve davalının da dava dışı 3. bir kişiye bağımsız bölümün 1/2’sini sattığını belirtmiştir. Bu nedenle mahkeme davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle reddedilmesine karar vermiştir. Ancak davacının temyiz itirazlarını kabul eden Yargıtay, davacının seçimlik hakkını kullanarak 3. kişiyi dahil ederek önceki talebini yeni malike yönelikte sürdürdüğünü belirtmiştir. Bu nedenle tadilat projesinin bilirkişiler marifeti ile incelenmesi gerektiği ve projenin uygulanması için davacı yükleniciye izin ve yetki verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise HMK'nun 125. maddesi açıklanmıştır.
23. Hukuk Dairesi         2016/699 E.  ,  2018/554 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket vekili Avukat Kadri Saydan geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında 14.04.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 04.10.2006 tarihli tadil sözleşmesi imzalandığını, 04.10.2006 tarihli tadil sözleşmesinde inşaa edilecek blok sayısı üçe indirildiğini, paylaşım oranında bir değişiklik yapılmadığını, binanın 2 blok"un bodrum katlarında tek bir bağımsız bölüm halinde düğün salonunun yapılacağının kararlaştırıldığını ve bu bölümün de taraflar arasında eşit oranda paylaşılacağını, anlaşmazlık halinde ortaklığın giderilmesi davasının açılmayacağını, ortaklardan birinin hissesini satmak istediğinde öncelikle diğer ortağa satın alması için teklif götüreceğini ve onun yazılı izni ile hissesini satabileceğini, ortaklıktan ayrılmak isteyen tarafın diğerine yazılı bildirim gönderdikten sonra proje tadilatı yaptırıp tek bölüm halinde bulunan dava konusu yerin iki bağımsız bölüm haline ayrılabileceğini, arsa sahibine hisselerini satın alması için teklif götürdüklerini fakat kabul etmediğini ileri sürerek, tadilat projesini işleme koymak için izin yetki talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 06.03.2014 tarih ve 2013/8587 E., 2014/1648 K. sayılı ilamıyla, düğün salonunun ne suretle iki ayrı bağımsız bölüm haline getirilebileceğine dair davalı yükleniciye ibraz ettirilecek tadilat projesinin bilirkişiler marifeti ile incelettirilip, bu şekilde tespit edilecek usulle projenin uygulanması hususunda davacı yükleniciye izin ve yetki verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının tapu iptal tescil talebinde bulunmadığı, davalının yanaşmaması sebebiyle bağımsız bölümü projesini hazırlayarak iki ayrı bağımsız bölüm halinde tescil ettirmek istediği, davacı bu davada aldığı yetkiye dayanarak bağımsız bölümü iki bağımsız bölüm olarak böldürse bile, davalıya tescile zorlamak için dava açmak zorunda olduğu, davalının ise davacının kat
    karşılığı inşaat sözleşmesi ile kendisine verilmesi gerektiğini iddia ettiği bağımsız bölümün 1/2’sini dava dışı 3. bir kişiye sattığı, davacı bu davada yetki alarak taşınmazı ikiye böldürse bile, tescil için bu kez davalı ve 3. kişi için dava açmak durumunda olduğu, üstelik 3.kişi davanın tarafı olmadığından alınan yetkinin 3. kişi için bağlayıcılığı olmayacağı, davacının bu halde kendisine verilmesi gerekirken verilmeyen 3. kişiye satılan taşınmazla ilgili tazminat davası açmasını engelleyen bir durumunda olmadığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece, Dairemizin 06.03.2014 tarih ve 2013/8587 E., 2014/1648 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi ‘ (1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir: a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur. b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür. (2) Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. ‘ hükmünü içermektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, davacı vekili davaya konu bağımsız bölümün 3. kişiye devri sonrasında devralan 3. kişi ...’i davaya dahil ederek seçimlik hakkını kullanmış ve önceki talebini yeni malike yönelikte sürdürdüğünü belirtmiştir.
    Bu durumda mahkemece, düğün salonunun ne suretle iki ayrı bağımsız bölüm haline getirilebileceğine dair davacı yükleniciye ibraz ettirilecek tadilat projesinin bilirkişiler marifeti ile incelettirilip, bu şekilde tespit edilecek usulle projenin uygulanması hususunda davacı yükleniciye izin ve yetki verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi