1. Hukuk Dairesi 2017/5292 E. , 2020/2672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan anneleri ..."ın ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını vekil tayin ettiği ... aracılığıyla davalı oğlu ...’a temlik ettiğini, devir tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını, fiil ehliyetini haiz ise de mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak temliklerin yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacı ..."ın babalarına ait olan taşınmazları kadastro sırasında adına tescil ettirdiğini ve bu nedenle yapılan rızai taksim sonucu mirastan feragat ettiğini, davacı ..."ya mirasbırakan annelerinin sağlığında taşınmaz aldığını onun da o tarihte mirastan feragat ettiğini, mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğunu, geliri olmadığını, davacıların mirasbırakanla ilgilenmediğini, ömrünün neredeyse tamamını kendisiyle geçirdiğini, düzenli geliri olmadığı için, ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla taşınmazı satışa çıkardığını, yabancıya gitmesin diye kendisinin aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece “....Somut olaya gelince; ehliyetsizlik iddiası bakımından mahkemece bir araştırma ve inceleme yapılmış değildir. O halde, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kayıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi ve 2659 Sayılı Yasanın 7. ve 16. maddeleri hükümleri gereğince 4. İhtisas Kurulundan akit tarihlerinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde ise muvazaa iddiası üzerinde durularak bir hüküm kurulması gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mrasbırakanın bağış iradesiyle temlikleri yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.
Diğer yandan, harç kamu düzenine ilişkin olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, mirasbırakan tarafından temlik edilen payın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden kısım olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, alınması gereken harç, mirasbırakan tarafından davalıya devredilen taşınmazların davacıların veraset ilamındaki paylarına (toplam 4/5) isabet eden kısmının dava tarihindeki değeri (toplam 254.642,72 TL) üzerinden hesaplanması gerekirken mahkemece eksik karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün harç ve yargılama giderlerine ilişkin 3. ve 4. bentlerinin hükümden çıkarılarak yerine 3. bent olarak “Peşin alınan 24.019,64 TL harçtan dava değeri olan 254.642,72 TL üzerinden alınması gereken 17.394,64 TL harcın mahsubu ile artan 6.625,00 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,” ibaresinin yazılmasına; 4. bent olarak da “Davacı tarafça yapılan 118,80 TL ilk harç, 17.394,64 TL tamamlama harcı, 945,40 TL bilirkişi ve keşif gideri ve 6 tebligat 55,00 TL, müzekkere ve posta masrafı 8,85 TL olmak üzere toplam 18.522,69 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” davalı vekilinin temyizi ve resen yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.