Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4941
Karar No: 2011/1722
Karar Tarihi: 28.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4941 Esas 2011/1722 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4941 E.  ,  2011/1722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ...aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.05.2010 gün ve 173/64 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... dava dilekçesinde; davalı ... adına kadastro çalışmaları sırasında tespit ve tescil edilen 145 ada 4 sayılı parselin, babası ..’dan kaldığını, davacıyla bir ilgisinin bulunmadığını, babasının vefat etmesi nedeniyle mirasçılarına kalan yer olduğunu ve ölümünden itibaren kendisi tarafından kullanıldığını belirterek sözü edilen parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...; dava konusu taşınmazın ...a ait olduğunu, ...’in mirasçıları tarafından Kangal Noterliğinde düzenlenen “Düzenleme Şeklinde Tapusuz Gayrimenkul Satış Devir Sözleşmesi” ile 10.06.2003 gün ve 1002 yevmiye numarasıyla kendisine satıldığını, o tarihten beri kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, “145 ada 4 sayılı parselin esasen ...’ın babası ... ile davalının satıcılarının miras bırakanı Bekir Dumlupınar’ın babası ...’ten kalan yer olduğunu, taksimen ...’e kaldığını ve daha sonra ...mirasçıları tarafından davalıya satıldığını” gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Uyuşmazlık konusu 145 ada 4 sayılı parsel; esasen mahkeme gerekçesinde de açıklandığı gibi yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve bir kısım tanık beyanlarına göre, davacı ile davalı ...’in satıcılarının miras bırakanı ...’in babası ...ten kalma bir yer olduğu açıklanmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının babası ... ile amcası Bekir arasında yapılan taksim sonucu taşınmazın ...’e düştüğü ileri sürülmüştür. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın babası ...’tan kaldığını,ölümüyle kendisine geçtiğini bildirmiş, 05.05.2010 tarihinde yapılan keşifte ise 145 ada 4 sayılı parselin dedesinden miras yoluyla intikal ettiğini, dedesinin ölümünden sonra babasıyla amcası arasında rızai taksim yapılmadığını, buna karşın amcası Bekir’in mirasçıları tarafından 145 ada 4 sayılı parselin davalıya satıldığını belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının dedesi ... ile babası ...un dava tarihinden çok önce öldükleri dosya kapsamıyla sabittir. İddia gözetildiğinde her ikisinin terekesi TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. Yine elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmaz için üçüncü kişilere karşı açılacak davalarda, TMK.nun 702. maddesi uyarınca oybirliği ilkesi aranır. Yani tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmaları gerekmektedir. Bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve yetkisi bulunmamaktadır. Davacı sadece kendi adına iptal ve tescil isteğinde bulunduğundan dava dışı kalan mirasçıların açılan davaya karşı olurlarının alınması ya da davacı yanında davada yer almalarının sağlanması veya TMK.nun 640. maddesi gereğince terekeye temsilci atanmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması da mümkün değildir.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında, davacının tek başına terekeye dahil bir taşınmaz için dava açma sıfat ve yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle dava koşulundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de dava retle sonuçlanmış olup hüküm sonucu itibariyle doğru bulunmaktadır.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde bulunmadığından reddi ile sonucu itibariyle doğru bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL’nin temyiz edenden alınmasına 28.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi