21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11064 Karar No: 2018/972 Karar Tarihi: 08.02.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/11064 Esas 2018/972 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/11064 E. , 2018/972 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, almakta olduğu emekli aylığına intibak zammı yapılarak fark aylıkların toplu ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, Davacı 1991 yılında emekli olduğunu ve daha sonra 2007 yılında kısa bir süre tüm sigorta kollarına tabi çalışması nedeniyle aylığının kesilmesi sonrası yeniden yaşlılık aylığı talebinde bulunduğunu ve tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren yeniden aylık bağlandığını ancak 6283 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna geçici 39. madde ihdas edilerek 2000 yılı öncesi emeklilerine 2013/0cak ödeme döneminden geçerli olmak üzere intibak zammı yapılmasına rağmen 2007 yılındaki kısa süreli çalışması nedeniyle davacı 2000 yılı öncesi emeklisi sayılmayarak maaşına intibak zammı yapılmadığını, bu durumun hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, 2013/0cak ödeme döneminden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığına intibak zammı yapılarak aradaki fark ödemelerin toplu olarak kendisine ödenmesini, aksine Kurum işleminin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 01.01.2013 tarihinden itibaren davacının intibak zammından yararlandırılmasına, 23.01.2013 ile 02.06.2015 dava tarihi arasındaki 7.303,91 TL eksik ödemenin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacıya 506 sayılı Yasa kapsamında 01.02.1991 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandığı, davacı 26.10.2007 tarihinde tüm sigorta kollarına tabi çalışmaya başladığı için aylığı aynı tarih itibari ile durdurulup, çalışmanın sona erdiği 26.11.2007 tarihi itibari ile tahsis talebine istinaden 23.12.2007 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden aylık bağlandığı ancak 6283 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya ihdas edilen geçici 39 . maddesi uyarınca 2013/Ocak ayından geçerli intibak zammının, davacının 2000 yılı öncesi emekli olmadığı gerekçesi ile uygulanmadığı, uyuşmazlığın da bu hususta çıktığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın geçici 39. maddesi (1) bendi “ Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihi 2000 yılı Ocak ayı başından önce olup, 506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca gösterge sistemine göre bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır.” hükmüne haizdir. Somut olayda; Kurum davacının son tahsis talep tarihi 2000 yılı öncesi olmadığı (tüm sigorta kollarına ait çalışmasının bittiği 26.11.2007 tarihinden itibaren yeniden aylık bağlandığından) için yasal düzenleme uyarınca yaşlılık aylığına intibak zammı uygulamamış olup, kanunun lafzı açık olup, davacının son tahsis talep tarihi 2000 yılı sonrası olup, davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.