10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2335 Karar No: 2015/888 Karar Tarihi: 20.01.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/2335 Esas 2015/888 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/2335 E. , 2015/888 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Kanunun 10. ve 26/1., 2. maddelerinsince tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan .... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Yapılan yargılama sonunda, Kurum zararının ve sorumlularının belirlenmesine yönelik mahkeme kabulü isabetli ise de; Davanın açıldığı tarihte (06.03.2012) yürürlükte bulunan 6100 sayılı Kanunun Belirsiz Alacak ve Tespit Davası Başlıklı 107. maddesinde "davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir..." hükmü öngörülmüştür. Açılacak davanın miktarı biliniyor ya da tespit edilebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamaz. Talep sonucunun belirlenememesi iki hâlde mümkündür: Dava açarken talep sonucunun belirlenmesi imkansızdır veya davacının dava açarken talep sonucunu belirlemesinin kendisinden beklenemeyecek olmasıdır. Ancak m. 107/3"de bu konuda bir istisna getirilmiştir. Böylelikle dava açarken talep sonucunu belirleyemeyen davacı dilerse belirsiz alacak davası açabilecek, dilerse kısmi dava ile birlikte alacağın geri kalan kısmının tespitini isteyebilecek ve yine dilerse alacağın tümünün belirlenebilmesi için bir tespit davası açabilecektir. İş kazası nedeniyle tazminat ve rücu istemli davalarda, kusur oranlarının ve tazminat miktarının belirsizliği nedeni, Kurumun, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği, davanın açıldığı tarihteki
tazminat alacağı miktarını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceğinin kabulü gerektiği, dava dileçsesinde de bu hususun özellikle belirtildiği gözetildiğinde; Dava dilekçesinde onay tarihinden itibaren talep edilen faiz alacağı hakkında, yargılma aşamasında verilen beyan dilekçesiyle arttırılan talebe konu miktar hakkında ayrıca faiz talep edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Ne var ki bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi kapsamında düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine; " 66.457,76 TL ilk peşin sermaye değerli gelir ve sosyal yardım zammının tahsis onay tarihi olan 22/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ...."den alınmasına, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi