15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/16236 Karar No: 2017/17200 Karar Tarihi: 04.07.2017
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/16236 Esas 2017/17200 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dolandırıcılık suçundan verilen hüküm, temyiz edilerek Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Sanıkların, telefon dolandırıcılığı yaparak katılandan para aldıkları ve altınları çaldıkları iddia edilmektedir. Ancak bu fiil, nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilerek üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi'nin yetki alanına girdiği için Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vermelidir. Bu nedenle, hüküm bozulmuş ve ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı tutulmuştur. 6763 sayılı Kanun'un 14 maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi, nitelikli dolandırıcılık fiilini düzenlemektedir.
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 21/01/2013 tarihli iddianamede, sanıkların olay günü katılan ..."i arayarak kendilerini asayiş şubede görevli polis memuru olarak tanıtıp katılanın telefonunun terör örgütü tarafından kopyalandığını, kendisini temize çıkartacaklarını söyleyerek para talep ettikleri, katılanın da verilen hesaba 15.380 TL para havalesi yaptığı, ayrıca eşinin kredi kartının numarasını ve şifresini söyleyerek 4.000 TL para çekilmesini sağladığı ve evde bulunan altınlarını buluştuğu şahsa verdiği, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edilmesi karşısında; eylemin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1.maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 04/07/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.