22. Hukuk Dairesi 2013/28847 E. , 2015/653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin, fazla mesai ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkil davacı işçinin 08.03.2006 - 24.07.2009 tarihleri arasında pazarlamacı olarak çalıştığını, son brüt ücretinin 728,16 TL olduğunu, iş sözleşmesini haklı ve tek taraflı olarak feshettiğini, davacıya çalışma dönemlerinde sürekli olarak günlük en az 3-4 saat fazla çalışma yaptırıldığını, işin sabah 07:00’de başlayıp akşam 18:00-18:30’a kadar sürdüğünü, yaz aylarında ilçelere gitme haricinde bazen iş yoğunluğuna göre gece yarılarına kadar çalıştırıldığını, haftanın 2 günü ilçelere gönderdiği halde gece yarısına kadar olan fazla çalışma ücretlerinin karşılığının ödenmediğini, 1-2 ayda bir hafta tatilininde stok sayımı yapılması bahanesiyle çalıştırıldığını, karşılığının ödenmediğini, ulusal tatil ve genel tatillerde çalıştırıldığı halde ücretlerinin ödenmediğini, yıllık ücretli izinlerin de sadece her yıl yedi gün olarak kullandırıldığını, geriye kalanın kullandırılmadığı halde ücretlerinin ödenmediğini, ücretlerinin de asgari ücret altında ödendiğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, başka iş bulan davacının haksız yere iş sözleşmesini sona erdirdiğini, noter ihtarnamesinden sonra işe gelmeyip işvereni zor duruma düşürdüğünü, hakkında devamsızlık tutanakları tutulduğunu, yazılı şekilde bunun davacı tarafından ispatı gerektiğini, ayrıca talep ettiği işçi alacakları için dinlenecek tanık beyanları ve iş yeri dosyasındaki imzalı belgelerden davacının bu alacaklarının haksız ve mesnetsiz olduğunun anlaşılacağını, yapılan fazla çalışma ücretlerinin bordrolara yansıtıldığını, belgelerde davacının imzasının olduğunu, yatırılan paranın geri alındığı iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai alacağının bulunup bulunmadığı ve davacının hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı noktasındadır.
Davacı sürekli olarak günlük 3-4 saat fazla mesai yaptığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının fazla mesai alacaklarının ücret bordrolarında tahakkuk ettirildiğini ve ödendiğini belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2008 yılına kadar imzasız ücret bordrolarında belirtilen fazla mesai ücretlerinin hesaplaması yapılmıştır. Dosyada bulunan davacıya ait ücret bordroları incelendiğinde 2008 yılı 11. ve 12. ayları ile 2009 yılı ücret bordrolarının imzasız olduğu ve bu bordrolarda belirtilen miktarların ödendiği anlaşılamamaktadır. Bilirkişi tarafından 2008 yılı 11. ve 12. ay bordrolarında tahakkuk eden fazla mesai ücreti hatalı olarak değerlendirilmiş ve 11. ayda tahakkuk eden miktar dikkate alınmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davacının imzasının bulunmadığı ücret bordrolarını kapsayan hesap ekstresi getirtilerek, ücret bordrolarında belirtilen miktarların ödenmediğinin anlaşılması durumunda bu bordrolarda fazla mesai olarak belirtilen miktarlar üzerinden fazla mesai alacağının hesaplanması gereklidir.
3-Hafta tatilli alacağı bakımından davacı tanıkları ortalama ayda bir hafta tatilinde stok sayımından dolayı çalıştıklarnını beyan etmişlerdir. Davalı tanıkları ise hafta tatilinde çalışılmadığını belirtmişlerdir. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, yapılan işin niteliği ve tanık beyanlarına göre davacının ayda bir hafta tatilinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davacının ayda bir hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili alacağının hüküm altına alınması gereklidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.