3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8603 Karar No: 2019/3308 Karar Tarihi: 19.02.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/8603 Esas 2019/3308 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2018/8603 E. , 2019/3308 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanığın sopa ile vurarak katılanı; sol temporoparietal kemikte ve sol zygomada kırığa, epidural hematoma ve bunlara bağlı kafa içi değişimlere yol açacak şekilde, yaralanmaya bağlı olarak gelişen sağ hemiparezi tablosunun organlarından birinin işlevini sürekli zayıflatacak nitelikte, yaşamını tehlikeye sokan ve hayat fonksiyonlarını ağır (4.) derecede etkileyecek şekilde yaraladığı olayda, kafa kemiklerinde kırık ve epidural hematoma neden olan yaralanmaların ayrı ayrı yaşamını tehlikeye sokacak nitelikte yaralanma olup olmadığı da saptanarak, yaraların yeri, nitelikleri ve hedef alınan vücut bölgeleri dikkate alındığında, sanığın eyleminin adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturabileceği böylece delilleri takdir ve değerlendirme görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olması gerektiği düşünülerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2) Kavganın iki tarafının da olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları, olayın tanıkları olan... ve ..."in mahkeme tarafından ifadelerine başvurulmadığı ayrıca delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek sanığın katılana yönelik söylediği "bana gelen müşterileri neden başka tarafa yönlendiriyorsun" sözünü, katılanın sanığa yönelik söylediği ve bu sözün sanık lehine haksız tahrik oluşturduğunun kabul edildiği anlaşılmakla, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitine çalışılması; bunun mümkün olmaması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasını gerektirdiği gözetilmeden yazılı şekilde (2/4) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, 3) Sanığın yaralama eyleminin, katılanın organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, hayati tehlike geçirmesine ve vücudunda kemik kırılmasına neden olması karşısında; TCK"nin 86/1. maddesine göre temel hapis cezasının, aynı olayda üç nitelikli halin (TCK 87/1-a, 87/1-d ve 87/3 maddelerinin) birleşmesi nedeniyle sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde cezanın alt sınırdan belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi, 4) Sanık hakkında TCK’nin 53. maddesi gereğince hak yoksunlukları uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 sayılı kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.