5. Hukuk Dairesi 2020/10339 E. , 2021/6899 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın bedelsiz iadesi, aksi takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/238 E. - 2019/269 K. sayılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın bedelsiz iadesi, aksi takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; dayanılan tapu kayıtlarının 229 parsel sayılı taşınmaza ait olmadığının hükmen belirlendiği ve kadastroda başka parsellere miktarından fazlasıyla revizyon gördüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 05/12/2019 tarih 717-922 E.-K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacıların dayandığı tapu kaydının Mayıs 1325 tarih 71 ila 80 ve 136 ila 141 numaralı sicilden geldiği, kök tapu miktarının 1.838.000 m² olmasına rağmen Antalya Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen ortaklığın giderilmesi davası sonucu, tapu sınırları sabit kabul edilerek 22.201.202 m²"lik kısmın satışına karar verildiği, ilâma dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın ... ve ... adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara ve satışa tâbi tutulması sonucu davacılar adına 20/07/1978 tarih 10 sıra numarası ile tapu kaydının oluştuğu, ancak 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, tapunun hiçbir parsele revizyon görmeyerek orman niteliğiyle tespit harici bırakıldığı, 1975 yılında orman kadastro komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun değişik 2. maddesi gereği Hazine adına orman sınırı dışına çıkartıldığı, kayıt kapsamındaki alanın 229 parsel olarak, makilik vasfıyla Hazine adına 9.298.589 m² yüzölçümü ile tespit gördüğü ve bu taşınmazla ilgili olarak Antalya Kadastro Mahkemesine 06.12.1982 tarihinde açılıp, davacılar ile davalı Hazine arasında görülen 2004/1-5 sayılı dosya üzerinden karara bağlanan davada, söz konusu taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün 1.838.000 m²"den 22.201.202 m²"ye çıkarılarak tescilinin yolsuz tescil niteliğinde ve öncesinin devlet ormanı olduğu, davacı gerçek kişilerin dayandıkları tapu kayıtlarının yüzölçümünün 2000 dönüm olduğu halde; tapu maliklerine tapulama sırasında aynı tapu kaydı nedeniyle, 229 parsele komşu olan çok sayıda parselden toplam 3.931.926 m² yer verildiği ve tapu yüzölçümünden fazla taşınmaz edindikleri gözönünde bulundurularak, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilen taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 01.07.2008 gün, 2007/3956 Esas, 2008/2954 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği, kesinleşen bu ilam uyarınca kök tapu kaydının 1.838.000 m2 olarak kabul edilip, miktarından fazlasıyla dava dışı parsellere revizyon gördüğü belirlendiğine göre, davacıların 6292 sayılı Kanun uyarınca tescil ve tazminat isteklerinin reddine dair usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.