22. Hukuk Dairesi 2013/23990 E. , 2015/639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, yıllık izin ücreti, kötü niyet tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, asıl ve birleştirilen davalarda, davacının, davalıya ait işyerinde 01.11.2004 tarihinde uzun yol kamyon şoförü olarak çalışmaya başladığını, son ücretinin net 1.015,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, davalılara ait işyerinde 01.11.2004-27.04.2011 tarihleri arasında, uzunyol şoförü olarak, 925,00 TL net ücretle çalıştığı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, il dışı çalışan kamyon, tır gibi araç şoförlerinin serbest zamanlı çalışanlar olduklarından fazla mesai ücreti talep edemeyeceği, ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı, yıllık izin ücreti ve ücret alacağı olduğu, kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, il dışı uzun yol şoförlerinin mesailerini kendileri ayarladıkları gerekçesiyle fazla çalışma ücreti reddedilmiştir. Mahkemenin gerekçesi uzun yol yurtdışı tır şoförleri yönünden doğru ise de bu kural yurtiçi tır şoförleri için geçerli değildir. Dosyaya sunulan belgelere göre, davacının götürmesi gereken malları saat ve tarih sınırlaması ile taşıdığı, işverenin talimatları ile hareket ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, takograf, sefer çizelgeleri ve irsaliyeler incelenerek, görgüye dayalı tanık beyanları ve işverenin talimatları birlikte değerlendirilerek, davacının işyeri kayıtlarına dayanması karşısısında işyeri kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yapılarak, sonucuna göre fazla çalışma yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.