11. Ceza Dairesi 2017/3641 E. , 2021/4113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
I- Sanık hakkında 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen hükümlere yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
Sanık hakkında, 213 sayılı VUK"nin 359/b ve TCK"nin 43/1. maddeleri uygulanmak suretiyle hükmolunan 3 yıl 9 ay hapis cezasından, TCK"nin 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında, 3 yıl 1 ay 15 gün yerine, 3 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından “3 yıl 2 ay 15 gün” ibaresi çıkartılarak yerine “3 yıl 1 ay 15 gün" ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen hükümlere yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanığa yüklenen 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarının, yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8 maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
III- Sanık hakkında defter ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanık müdafii tarafından sunulan 18.06.2013 havale tarihli temyiz dilekçesinde, 2006, 2007 ve 2008 yılına ait defter ve belgelerin 20.05.2009 tarihinde, dolmuşta unutulmak suretiyle kaybettiği beyan edilmesine rağmen, ... Vergi Dairesi Başkanlığının 18.05.2011 tarihli yazısı ile varlığı sabit olan 2009 ve 2010 yılına ait defter ve belgelerinin de vergi incelemesi için ibrazının istenildiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki 1 numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-213 sayılı VUK"nin 139/2. maddesinde öngörülen ve incelemenin dairede yapılmasına imkan veren istisnalardan birinin varlığı önceden saptanmadan, 05.07.2010 tarihli adres tespit tutanağından faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan mükellefe ait defter ve belgelerin ibrazı için ev adresinde sanığın babasına yapılan tebligat, hukuken geçersiz olup, sanık, babasının kendisine haber vermediğini savunduğundan yüklenen suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine hükmolunması,
2- Kabule göre de; 5271 sayılı CMK"nin 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde yer alan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; defter ve belge ibraz etmeme suçunda bu anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve bir daha suç işlemekten çekineceği hususunda hakkkında kanaat oluşması nedeniyle hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında, zararın karşılanmadığından bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.