13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/21724 Karar No: 2019/11208 Karar Tarihi: 13.11.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/21724 Esas 2019/11208 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/21724 E. , 2019/11208 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında ... Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi bulunduğunu, 2008 yılı Ağustos ayına ait faturaları davalı idareye teslim edilerek medula sistemine giriş yaptığını, davalı idarenin yaptığı inceleme sonucunda yapılan bir takım test ve tetkiklerin doktorlar tarafından onaylanmamış olmasını gerekçe göstererek haksız kesinti yaptığını ileri sürerek hakkında tesis edilen işlemin iptali ile şimdilik kesinti yapılan 10.000,00 TL"nin faizi ile iadesini istemiş, ıslah ile alacağını toplam 170.785,71 TL"ye yükseltmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ... hizmeti satın alma sözleşmesinden dolayı uygulanan işlemin iptali ile kesintinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı kurumca uygulanan ceza nedenleri tek tek irdelenerek yapılan kesintinin yerinde olup olmadığı parasal miktar itibariyle belirtilmiş, ancak yapılan kesintinin neden yerinde olduğu ya da olmadığı raporda belirtilmemiştir. Davalı taraf, raporun bu hali ile denetime elverişsiz olduğunu, yaptıkları işlemin aralarındaki sözleşmeye uygun olduğunu savunarak yeni bir heyetten rapor alınması itirazında bulunmuştur. Mahkemece alınan rapor yeterli görülerek davalı itirazları reddedilip davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, somut olayda gerekçeleri belirtilmeyen rapor soyut ve denetime elverişsizdir. Bu hali ile hükme esas alınması mümkün değildir. O halde mahkemece, ceza kesilme nedenlerinin neden yerinde olduğu ya da olmadığı konusunda davalı itirazlarını karşılar mahiyette aydınlatıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz rapora itibar edilerek eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.