Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6576
Karar No: 2011/1623
Karar Tarihi: 22.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6576 Esas 2011/1623 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6576 E.  ,  2011/1623 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

... ile ..., ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil olmazsa alacak davasının reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 06.07.2010 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.03.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... mirasçıları; ... ve müşterekleri vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı ... bizzat ve davalılardan ... ve ... vekili Avukat ...geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 75 ada 1 parseldeki E blok 1.kat 8 numaralı mesken ile 07 KN 852 plakalı aracın alımlarında katkıda bulunulduğunu, meskenin davalı adına tapuda kayıtlı iken muvazaalı olarak diğer davalılara devredildiğini, aracın ise vekil edeni adına trafikte tescilli iken davalının baskıları sebebiyle davalıya noterde satıldığını açıklayarak mesken için muvazaalı devirlerin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere mesken ve araç için vekil edeninin katılma payı karşılığı olan kısım yönünden tapunun ve trafik kaydının iptaline ve katılma payı miktarı kadar kısımlarının vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili mahkemenin verdiği ara kararı üzerine 5.6.2009 tarihli dilekçesinde talebini, alım bedellerinin tamamının vekil edeni tarafından ödenmesi sebebiyle mesken ve araç için öncelikle tapu ve trafik kaydının iptali ile tescil, olmadığı takdirde bilirkişi ile tespit edilecek rayiç değer üzerinden katkı payı alacağının tahsiline karar verilmesini istedikleri, 6.7.2010 tarihli yargılama oturumunda ise, mesken için katılma alacağının 60.000 TL araç için ise edinim tarihi itibarıyla 500 TL. olduğunu açıklamıştır.
Davalılardan ... vekili,dava konusu meskenin vekil edeninin altınları da kullanılarak alındığını, aracın ise davacı tarafından düğün hediyesi olarak vekil edenine verildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılardan ... ve ... vekili, vekil edenlerinin tapuya güven ilkesi gereği iyiniyetli olduklarını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, diğer davalılar ... ile ... usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya gelmemişler, bir cevap göndermemişlerdir.
Mahkemece, tescilen tasfiyenin mümkün olmadığı, katkı payı alacağı bakımından ise katkının yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın tümü ile reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 27.10.1997 tarihinde evlenmişler, 23.03.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesi üzerine; hükmün, kesinleştiği 20.1.2010 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Taraflar arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği 23.3.2006 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.202, 4722 s.Yürürlük K.m.10/1). Dava konusu 8 numaralı taşınmaz, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 12.10.2001 tarihinde satın alınıp davalılardan eski eş ... adına tescil edilmiştir. Daha sonra ... tarafından tapuda 8.10.2007 tarihinde davalılardan ...’ye satılmış...’ten sonra sırasıyla davalılardan Telat Nebil İçel, ... ve en son ...’e tapuda satışlar yapılmış olup tapuda son malik ... görünmektedir. Dava konusu ...plakalı araç ise 13.12.2002 tarihinde davacımız ... adına satın alınarak tescil edilmiş iken 13.6.2003 tarihinde davalı ... ’e noterde satılarak trafikte tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı ile dava dilekçesi ve 5.6.2009 tarihli dilekçe karşısında edinme tarihleri itibarıyla dava, mesken ve araç bakımından öncelikle tapu ve trafik kaydının iptali ile tescil olmadığı takdirde dava konusu mesken bakımından katkı payı alacağı, araç bakımından ise katılma alacağı niteliğindedir.
Davalılardan dava tarihi itibarıyla tapuda malik görünen ... aleyhine dava açılması doğrudur. Ancak diğer davalılar ..., ...,... tapuda malik olarak görünmediklerine göre davada davalı sıfatları bulunmadığından aleyhlerine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de red kararı sonucu itibarı ile doğru bulunmaktadır. Davalılardan son malik ...’in ise tapudaki alım satımlar dikkate alınarak alımında kötü niyetli olduğu davacı tarafından ispat edilemediğine, ispat edilmesi halinde dahi TMK.nun 229/2.maddesine göre ancak eski eş ... adına eski hale getirilmesi konusunda tescil istenebileceğine, oysa davada tapu kaydının iptali ve davacı ... adına tescil isteğinde bulunulduğuna göre mahkemece ... bakımından verilen red kararı da yerindedir.
Esasen eşlerden birine ait edinilmiş mallar üzerinde, diğer eşin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi söz konusu olamaz (TMK.nun 231/1, 236/l). Sadece mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin edinilmiş mallara ilişkin artık değerler üzerinde karşılıklı alacak hakları vardır.Bu açıklamalar karşısında davalı ... aleyhine terditli olarak açılan tapu ve trafik kaydının iptali ile tescil isteğinin yazılı şekilde reddine karar verilmiş olması da doğru olmuştur.
Dava konusu ...plakalı araç, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı ... adına satın alındığına göre davacının TMK.nun 236.maddesi gereğince araç üzerinde katılma alacağı isteğinde bulunabileceği düşünülebilir. Ancak dosya arasına gelen kayıtlara göre dava konusu araç daha önce 13.12.2002 tarihinde davacı ... adına satın alındıktan sonra 13.6.2003 tarihinde noterden yapılan satışla davacı tarafından 4.8.2003 tarihinde davalı ...’ya devredildiğine göre aracın ...tarafından ...’ya bağışlandığının kabulü gerekir. Borçlar Kanununun 244 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücuyu öngören usulüne uygun olarak açılmış bir dava ve istek olmadığına, bağış sebebiyle ...’nın kişisel malı olduğu anlaşılan araç üzerinde davacının katılma alacağı hakkı da bulunmadığından mahkemece araçla ilgili yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin aşağıda yazılı meskenle ilgili katkı payı alacağına ilişkin bölüm dışındaki tüm temyiz itirazları az yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün ... aleyhine açılan meskenle ilgili katkı payı alacağı dışındaki diğer tüm bölümlerinin ONANMASINA,
Davacı vekilinin ... aleyhine açtığı meskenle ilgili katkı payı alacağına ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; meskenin edinme tarihi itibarıyla taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olup talep katkı payı alacağını içermektedir. Meskenin alımına yapılan katkının, tanık dahil her türlü delille ispatlanması mümkündür. Kaldı ki davacının ve davalının dosyada yansıyan açıklamalara göre çalışarak gelir elde ettikleri de anlaşılmaktadır. Davalı ... vekili de dava konusu taşınmazların edinilmesinde vekil edeninin altınlarının da kullanıldığını iddia etmiş ancak davacının alımda katkısı bulunmadığını savunmamıştır. Düzenli olarak çalışan ve gelire sahip bulunan davacının alımda katkısının olmadığı düşünülemez. Bu açıklamalar karşısında mahkemece, tapudaki edinme evrakının aksinin aynı derecede delille ispatı gerektiğine ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Mahkemece, yapılacak iş; taraflara iddia ve savunmalarını her türlü delille ispat edebilmeleri için süre ve imkan tanımak, yine evlenme tarihi ile meskenin edinme tarihi arasındaki taraf gelirlerine ilişkin belgeleri ve bilgileri dosya arasına getirtmek, 743 sayılı Türk Kanuni Medenisinin 152. maddesinden kaynaklanan eşin ve çocukların iaşe yükümlülüğü de gözetilerek bilirkişiden davalıya ait meskenin alımına davacının 27.10.1997 ile 12.10.2001 tarihleri arası gelirinden sağlayabileceği katkının miktarı konusunda görüşünün de alınmak suretiyle taşınmazın alımındaki davacının katkı oranını bulmak ve taşınmazın dava tarihinde belirlenmiş olan değeriyle bulunan oranın çarpımı sonucu davacının katkısını tespit etmek, bu tespitler sırasında uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulundan; taraf, yargıç ve Yargıtay denetimine elverişli, bilimsel esaslara dayalı rapor almak, bunlar yapılmasına rağmen, tazminatın gerçek miktarını tayin etmek mümkün olmadığı takdirde, Türk Medeni Kanununun 227. maddesi uyarınca, hakkaniyet ilkesine ve tarafların mali durumlarına göre davacıya ödenecek miktarı adalete uygun olarak tayin etmek olmalıdır. Mahkemece bu talep bakımından davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Temyiz dilekçesinde yazılı vekalet ücreti bakımından da; görüldüğü gibi davalılar yönünden red sebepleri birbirinden farklı olup karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereği yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalılar ... ve ..lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdirinde de bir isabetsizlik yoktur.Diğer davalı ... bakımından ise kısmen onama kısmen bozma yapıldığı dikkate alınarak mahkemece sonraki aşamada oluşacak sonuca göre vekalet ücreti takdir edileceğine göre bu aşamada vekalet ücreti ile ilgili değerlendirme yapma imkanı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları meskenle ilgili katkı payı alacağı isteği bakımından yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 8 numaralı meskenle ilgili katkı payı alacağına ilişkin bölümünün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 825 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılardan ... ve ..."e verilmesine ve 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 22.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi