Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/16716 Esas 2014/7606 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/16716
Karar No: 2014/7606
Karar Tarihi: 27.03.2014

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/16716 Esas 2014/7606 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sarıgöl Sulh Ceza Mahkemesi, bir sürücünün trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat ettiği kararı mahkeme savcısı tarafından temyiz edildi. 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesine göre, alkollü veya uyuşturucu maddeden etkilenmiş sürücülerin \"emniyetli bir şekilde\" araç kullanamayacağı belirtilmektedir. Bu durumda, alkollü sürüşün ne kadar riskli olduğu, sürücünün güvenli sürüş yeteneğini kaybedip kaybetmediği gibi detaylar, tıbbi verilerle yapılan değerlendirme sonucu belirlenebilir. İncelenen dosyada, ölçüm sonuçlarına göre alkollü olduğu tespit edilen sürücünün mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Detaylı kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 179/3. maddesi olarak belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2013/16716 E.  ,  2014/7606 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname no : 12 - 2013/128586
    Mahkemesi : Sarıgöl Sulh Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 18/02/2013
    Numarası : 2012/341 - 2013/57
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;
    İncelenen dosyada; olaydan 10 saat sonra yapılan ölçümde 0,12 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen ve olay saati itibariyle 162 promil alkollü olduğu belirlenen sanığın, kendi ifadesine göre de alkollü olduğu anlaşıldığından; güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.