Hukuk Genel Kurulu 2017/2853 E. , 2017/1248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.02.2013 gün ve 2010/847 E., 2013/138 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 15.04.2014 gün ve 2013/9002 E., 2014/8305 K. sayılı kararı ile,
"…Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek davalıdan kıdem–ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla mesai alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının devamsızlık yaptığından iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ve sair alacaklarının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davacının kıdem tazminatına ve yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı tartışmalıdır.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının emeklilik öncesi ve sonrası olmak üzere iki dönem halinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının emeklilik sonrası dönem çalışması devamsızlık ile sona erdiğinden davacı bu dönem için kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. Ancak ilk dönem çalışması emeklilik sebebiyle son bulduğundan davacı bu döneme ait kıdem tazminatına hak kazanır.
Keza, davalı işverence bilirkişi raporundan sonra dosyaya imzalı yıllık izin belgeleri ve kıdem-ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağına ilişkin miktar içeren 24.08.2005 tarihli ibraname sunulduğu halde, mahkemece ödeme belgesi mahiyetinde olan bu belgeler üzerinde durulmamıştır. Mahkemece, davacı asil isticvap edilerek, kendisine bu belgeler gösterilip diyecekleri sorulmalı, davacıya kıdem tazminatı ödendiğinin anlaşılması halinde bu miktar ilk dönem çalışmasına karşılık hak edilen kıdem tazminatından mahsup edilmeli, yıllık ücretli izin alacağı belgeler doğrultusunda yeniden değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece eksik araştırmayla sonuca gidilmesi isabetli görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir…"
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin metroların temizlik işinde istihdam edildiğini, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek davalıdan kıdem-ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının temizlik görevlisi olarak Keti-Vizi Ortak Girişiminin firmasında çalıştığını, davacının müvekkil şirketle iş akdinin bulunmadığını, davacının devamsızlık yaptığından iş sözleşmesinin Keti-Vizi Ortak Girişimi tarafından haklı sebeple feshedildiğini ve sair alacaklarının olmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iş akdinin davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak etmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu, dosya kapsamına göre ispat yükü kendisine ait olan davalı tarafın iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini ispat edemediği, dolayısıyla davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına ve 110 gün yıllık izne hak kazandığı ancak davalı tarafın davacının yıllık izinlerini kullandığını gösterir davacının imzası olan yıllık izin defteri veya başka bir belge sunamadığından yıllık ücretli izin alacağının kabulüne, davacının fazla çalışma yaptığı ispat edilemediğinden fazla çalışma ücreti alacağı talebinin ise reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçeler ile bozulmuş; mahkemece önceki gerekçeleri genişletmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme hükmünü davalı vekili temyize getirmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği, feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, ayrıca yargılama sırasında davalı tarafından ibraz edilen yıllık izin belgeleri ile ibranamenin dikkate alınıp alınmayacağı, burada varılacak sonuca göre davacının kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.11.2017 gününde oy birliği ile karar verildi.