18. Ceza Dairesi 2018/6729 E. , 2019/2180 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/02/2018 tarihli ve 2017/5943 soruşturma, 2018/1217 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Karşıyaka 1 Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/03/2018 tarihli ve 2018/551 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müşteki .."nin uzlaştırmacı sıfatıyla 31/10/2016 tarihinde şüphelilerden ..."yı kullanmakta olduğu gsm hattından aradıktan belirli bir süre sereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müşteki ..."nin uzlaştırmacı sıfatıyla 31/10/2016 tarihinde şüphelilerden ..."yı kullanmakta olduğu gsm hattından aradıktan belirli bir süre sonra tekrar araması üzerine, şüpheli Ahmet"in yanında bulunan günü birlik ilişki yaşadığını iddia ettiği sözde ... isimli kadının şüpheli Ahmet"in elinden telefonu alarak ve daha sonra kendi kullandığı 0553 *** *5 96 numaralı gsm hattından da aramak suretiyle hakaretlerde bulunduğu, dosya içerisinde bulunan ve dökümü yapılarak bilirkişi raporuna bağlanan ses kayıtları ile şüpheli Ahmet"in 26/12/2017 tarihli ifadesinde geçen yapılan hakaretleri duyduğuna yönelik beyanlar karşısında, Ada Sara Elçi ismiyle tanınan şahsın müştekiye hakaret ettiği hususunun her türlü şüpheden uzak olduğu görülmekle; 0553 *** *5 96 numaralı gsm hattının kayden sahibi olarak görülen şüpheli ..."in alınan savunmasında, söz konusu hattı kendisinin kullanmadığını beyan etmesi üzerine savunmaya itibar edilmek suretiyle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de, gerçekten de şüpheli Fadime"nin hakaretleri eden ve ... olarak tanınan şahıs olup olmadığı hususunda bir tespit yapılmadığı, şüpheli Fadime"den alınacak imza ve yazı örnekleri ile gsm hattı sözleşmesi üzerinde bulunan imza yazı örneklerinin uzmanınca karşılaştırılmadığı, şüpheli Ahmet"e olay günü yanında bulunan şahsın şüpheli Fadime olup olmadığı hususunda bir tespit yaptırılmadığı ve şüpheli Fadime"nin olay günü nerede olduğuna dair bir araştırma ve tespit de yapılmadığı gibi, bir an için şüpheli Fadime"nin gerçek fail olmadığı anlaşılsa dahi bu defa da ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip gerçek falinin tespiti yapılması gerekirken doğrudan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin, işlendiği hususunda yeterli delil ve şüphe bulunan atılı suçu soruşturmasız bıraktığı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Olay:
Müşteki ...’nin 11/04/2017 havale tarihli dilekçesi ile, bir soruşturma dosyası kapsamında uzlaştırmacı olarak görevlendirilmesi nedeni ile o dosyanın tarafı olan ... isimli şahsı telefon marifeti ile aradığını, bir arama sırasında ise tanımadığı bir bayanın telefonu alarak kendisine hakaret ettiğini, ayrıca aynı bayanın bir kaç dakika sonra 0553 *** *5 96 numaralı gsm hattınından kendisini arayarak hakaretlerine devam ettiğinden bahisle şikayetçi olması üzerine soruşturma başlatıldığı, şüphelinin facebook isimli sosyal medya hesabı araştırmasında Ada Sara Elçi ismini kullandığını beyan ettiği, bu kapsamda Cumhuriyet başsavcılığınca yapılan araştırma kapsamında şüphelinin belirlenememesi üzerine müştekinin şahsi çabaları ile şüpheliyi tespit ettiğini beyan eder dilekçe sunduğu, bu kapsamda müştekini bildirmiş olduğu şüpheli ...’in ifadesinin alındığı, ifadesinde; müştekiye hakaret eden kişinin kendisinin olmadığını, belirtilen telefon hattının da kendisine ait olmadığını savunduğu, bunun üzerine Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, verilen bu karara yapılan itirazın da görevli ve yetkili Karşıyaka 1. Sulh Ceza Hakimliğince reddedildiği bu ret kararına karşı da kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak delil veya deliller bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak delil veya deliller bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada; müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, müştekiye yönelik hakaret suçunun işlendiği yönünde yeterli şüphenin dosyada mevcut olmasına rağmen fail tespiti bakımından Cumhuriyet Başsavcılığınca yeterli soruşturma işleminin yapılmadığı, bu kapsamda müştekiyi arayan ve şüphelinin kullandığı gsm hattını fiilen kullanan kişinin tespitine yönelik soruşturma işlemi yapılmadığı gibi dosyada mevcut CD içerisindeki şüpheliye ait ses kaydı ile şüpheli ...’in seslerinin aynı kişiye ait olup olmadığının alanında uzman bilirkişiye karşılaştırılmak suretiyle usule uygun rapor temin edilmediği, ayrıca şüphelinin ... olmadığının tespiti halinde de dosya kapsamındaki suçla alakalı zamanaşımı süresine kadar araştırma faaliyetinin yapılmasının temin edilmediği, hal böyle iken müştekinin Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
III- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1. Karşıyaka 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 07/03/2018 tarihli ve 2018/551 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2. Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 04/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.