3. Hukuk Dairesi 2013/12246 E. , 2013/15792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, malik bulunduğu....:37 adresindeki dairesine su bağlatmak amacıyla.... gittiğini; ancak su aboneliği yaptırabilmesi için öncelikle kanal katılım payı ve şebeke hissesi için toplam 2.002,38 TL yatırmasının istendiğini; oysa, abonelik yapılan bölgenin altyapı çalışmalarının yıllar öncesinden tamamlandığını, binanın yapı ruhsatının mevcut bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, haksız suretle alınan kanal katılım payı ve şebeke hisse tutarının tespiti ile şimdilik 600 TL kanal katılım payı ve 600 TL şebeke hissesi bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın menfi tespit davası şeklinde veya belirsiz alacak ve tespit davası şeklinde açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu; anılan bedellerin,....Yönetmeliğinin 39.maddesi ile 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 87 ve 88.maddeleri gereğince tahsil edildiğini; davanın haksız ve mesnetsiz açıldığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; “Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, bilirkişi rapor ve ek raporu, ....den gelen yazı cevabı ve tüm dosya içeriğine göre, davacının ilk defa su abonesi olduğu, binada iskan bulunduğu, kanal şebeke hizmetinin .... tarafından verildiği; ancak, iskan tarihinden sonra dava konusu mahalde davalı idarenin her hangi bir hizmetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir, gerekçesiyle” davanın kabulü ile, davacı tarafın kanal katılım ve şebeke bedeli olarak talep edilen bedelden borçlu olmadığının tespitine;
Davacı tarafça kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli adı altında ödenen 2.002,38 TL için ödeme tarihi 11.08.2009 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
.....
Uyuşmazlık, maliki bulunduğu bağımsız bölüme ilişkin ferdi su aboneliğinin tesisi nedeniyle, davacının; davalı idareye kanal katılım ve şebeke tesis bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı konusundadır.
01.07.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır:
a)Kanalizasyon tesisi yapılması,
b)Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.” düzenlemesi getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi ile de su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörülmüştür.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa dayalı olarak çıkarılan ....Yönetmeliğinin 39.maddesi ise “2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87. ve 88.maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevzi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine ....yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
Su ve kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tahsis aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir” düzenlemesini içermektedir.
Yine 3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30.maddesinin 3.fıkrasında “Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarece yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış olması veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talebe hakkı vardır. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Ayrıca İmar Kanunu"nun 30/3. maddesi uyarınca iskân ruhsatının alınmış olması davalı idarenin kanal katılım payı istemesine engel teşkil etmez.
....
O halde, mahkemece; davalı idarece, davacıya ait taşınmazın bulunduğu bölgede kanalizasyon ve içme suyu tesislerinin yapıldığı ve davacının bu hizmetten yararlandığı ispat edildiğinden; bilirkişi marifetiyle bu hizmetten yararlanan bağımsız bölümün ilk maliki olan davacının ödemekle yükümlü bulunduğu kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi ve sonucu dairesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....