14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17483 Karar No: 2020/6649 Karar Tarihi: 02.11.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17483 Esas 2020/6649 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, imar düzenlemesi işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, 1366 (2051) kadastro parsel sayılı taşınmazın 1.018,31 m²'lik binmeli alana isabet eden kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkeme ise, davacı Hazine'nin dava konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaları reddetmiştir. Ancak, kanun değişikliği nedeniyle dava konusu uyuşmazlığın idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiği belirtilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiği vurgulanmıştır. Bu bağlamda, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen fıkra uyarınca, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin reddine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2016/17483 E. , 2020/6649 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.11.2010 ve 03.08.2011 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl ve birleştirilen dava ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar düzenlemesi işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, ... Köyü"nde bulunan 1366 (2051) kadastro parsel sayılı (Kök parsel) taşınmazın kadastro sınırları içinde imar ile oluşturulan ... Köyü, 5478 ada, 5, 6, 7, ve 8 sayılı imar parsellerinin 1.018,31 m²"lik binmeli alana isabet eden kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 775 sayılı Yasanın 3/2. maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olduğu, davacı ... Hazinesinin dava konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz edilmiştir. 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir. Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.