Hukuk Genel Kurulu 2017/1314 E. , 2017/1244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.10.2012 gün ve 2009/169 E.-2012/285 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16.04.2013 gün ve 2013/990 E.-2013/5594 K. sayılı ilamı ile;
“…Davacı vekili, müvekkiline ait olan ve davalı Ergo Sigorta"ya kasko poliçesi ile sigortalı aracın meydana gelen tek taraflı kazada hasarlandığını, sigortaya başvuru yapılması üzerine hasarın teminat dışı kaldığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını belirterek 7.400 TL hasar bedelinin ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ergo Sigorta vekili, kazanın belirtilen yerde meydana gelmediği, aracın rent a car olarak kullanılmakta olup sigortalı tarafından doğru ihbar yükümlülüğüne uyulmadığından hasarın teminat dışı kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, hasara yol açan kazanın belirtilen yer ve tarihte olmadığı, hasarın iddia edildiği gibi elektrik direğine çarpma sonucu meydana gelemeyeceği, doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmeyen davacının poliçe vadesi içinde teminat kapsamı bir durumda hasarlandığını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan araç hasar bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
6762 s. TTK"nın 1281. maddesinde "Sigortacı, harb ve isyandan başka bir sebeple mallara arız olan telef ve tagayyür gibi bütün hasarlardan mesul olur. Sigortacının, 1"nci fıkra gereğince mesul olduğu rizikolardan biri sigorta poliçesinin hükmünden istisna edilmişse vaki hasarın istisna edilen rizikolardan doğduğunun ispatı sigortacıya aittir." hükmü getirilmiştir. Kaza tespit tutanağı aksi sabit olana kadar geçerli bir belge olup, tutanakta sigortalı aracın elektrik direğine çarparak aracın ön kısmının tamamen hasarlandığı belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükmünce araçta meydana gelen hasarın teminat dışı olduğunun ispatı davalı sigortacıya aittir. Mahkemece, iki makine mühendisi ve bir sigorta uzmanından alınan ve araç hasarı ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını belirleyen bilirkişi raporu hükme esas almaya yeterli değildir.
Bu durumda mahkemece, olay hakkında tutulan kaza tesbit tutanağı mümzileri dinlendikten sonra İTÜ"den seçilecek kusur, hasar uzmanı bilirkişi kurulundan, olayın oluş şekli, çarpma noktaları, tanık beyanları, resimler, hasar dosyası ve diğer deliller birlikte değerlendirmek suretiyle araçtaki hasarın bu çarpmadan meydana gelip gelmediği, hasarla uyumlu olup olmadığı konularında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURUL KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi