10. Ceza Dairesi 2018/3733 E. , 2021/11675 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : .... Ağır Ceza Mahkemesi
Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2018/2236 esasına kayıtlı dosyası ile birlikte inceleme yapılmıştır.
A-Sanıklar ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 217. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen "Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir" hükmü karşısında;
Dosya kapsamına göre suç tarihleri itibarıyla sanıklara yönelik CMK’nın 139. maddesi kapsamında alınmış bir gizli soruşturmacı görevlendirilmesine dair karar bulunmadığı gibi, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 02/03/2006 tarihli 2006/262 değişik iş sayılı ve 13/03/2006 tarihli 2006/398 değişik iş sayılı kararları ile CMK’nın 140. maddesi kapsamında alınan teknik araçlarla izleme kararlarının icrasının adli kolluk görevlisi olmadığı anlaşılan ... muhbir tarafından yapılan uyuşturucu madde alışverişi ve bu esnada alınan görüntü kayıtları ile gerçekleştirildiği, usulüne uygun verilmiş CMK’nın 139. maddesi kapsamında gizli soruşturmacı görevlendirilmesine dair bir karar bulunmayan hallerde "suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama" konusunda uyuşturucu madde alma - temin etme faaliyetlerinin yalnızca adli kolluk görevlileri tarafından gerçekleştirilebileceği ve adli kolluk görevlisi olmayan "x muhbir" tarafından hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen alışverişler sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelerin ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiği gözetilerek hükme esas alınamayacağından, diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin, içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmayan, 06/06/2006 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığının raporuna göre de idrarlarında esrar bulunduğu tespit edilen sanıkların eylemlerinin bu haliyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulmuş ise de; sanıkların sabit olan eylemlerinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturması ve suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu için 5237 sayılı TCK"nın 67. maddesinin 4. fıkrasında öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; bozma sebebine göre, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’un 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
B- Sanıklar Ayhan ve Polat hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Dosyadaki 06/06/2006 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığının raporuna göre idrarlarında esrar bulunduğu tespit edilen, 03/04/2006 tarihinde ikamet aramalarında ele geçirilen esrarları da kullanmak dışında bir amaçla bulundurduklarına ve diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin, içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmayan sanıklar Ayhan ve Polat’ın eylemlerinin bu haliyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulmuş ise de; sanıkların sabit olan eylemlerinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturması ve suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu için 5237 sayılı TCK’nın 67. maddesinin 4. fıkrasında öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; bozma sebebine göre, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’un 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
C- Sanıklar .... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 8.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal hükmünden sonra oluşan duruma göre, sanıklar hakkında 7242 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ile sanıklar ....’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
D- Sanıklar...hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan kurulan beraat hükümlerinin vekalet ücreti yönünden incelenmesinde ;
1136 sayılı Kanunun 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, vekaletnameli sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümlerin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere; “Sanıkların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.960 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara ayrı ayrı verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
E- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde, sanığın 06/08/2021 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında; bu hususun araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
F- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
29/03/2006 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanan sanık hakkında aynı eylem nedeniyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan .... Sulh Ceza Mahkemesince ayrı yargılama yapılarak 2011/797 esas ve 2012/128 sayılı karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verildiği, bunun dışında sanıkta herhangi bir uyuşturucu madde ele geçirilmediği, sanığın diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin, içeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, 03/04/2006 tarihinde sanıktan alınan numunelerin analizi sonrasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca verilen 06/06/2006 tarihli rapora göre sanığın idrarında tespit edilen esrarın 29/03/2006 tarihli eylemin delili niteliğinde olduğu; sanığın eyleminin bu haliyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturması ve bu eylem nedeniyle .... Sulh Ceza Mahkemesince yargılama yapılıp karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
11/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.