Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4239
Karar No: 2011/1555
Karar Tarihi: 21.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4239 Esas 2011/1555 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4239 E.  ,  2011/1555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine, Çakallık Köyü Tüzel Kişiliği ve Kargalıyeniköy Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Hendek Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.03.2010 gün ve 268/63 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, imar-ihya, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde sınırları gösterilen ve 100 yıldan fazla süre kullanılan taşınmaz bölümünün vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, imar-ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı Köy Tüzel kişilikleri yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 3416,21 m2 yüzölçümlü yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği görüşünden hareketle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak istekte bulunmuş, taksim ve intikal şekli hususunda bir açıklama yapılmamıştır. Yargılama sırasında ...mirasçıları yönünden taraf teşkili yapılarak dava koşulu eksikliği giderilmiştir. Davacı vekili, tescile konu yerin miras bırakan Hasan’dan kaldığını ileri sürmüş ancak taşınmazın ne şekilde bu davacıya intikal ettiği bildirilmemiştir. Dosyada miras bırakan ...’a ait nüfus kaydı ya da mirasçılık belgesi bulunmadığından ölüm tarihi belirlenememiş ise de baba ...’ın ölmesi üzerine davacının bu taşınmazı kullanmaya başladığı bildirilmiştir. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, taksim hakkında bir açıklama da yapılmamıştır. TMK.nun 701.maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı kanunun 702.maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, davacının kendi adına dava açması mümkün değildir. Başka bir anlatımla davacının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tek başına tasarruf da bulunma yetkisi bulunmamaktadır. Davacının açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da dava açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (olurlarının alınması) veya TMK.nun 640.maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci tayin edilmek suretiyle davaya devam edilmesi mümkün değildir. Mahkemece, miras bırakan ...ya ait mirasçılık belgeleri getirtilerek taşınmaz bölümünün davacıya intikal şeklinin araştırılması, davacıya taksim, bağış veya satış yollarından biriyle intikal ettiğinin belirlenmesi halinde aşağıda yazılı araştırma ve incelemeler yapıldıktan sonra kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinin belirlenmesi halinde şimdiki gibi davanın kabulüne, aksi halde yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca tescil isteğine ilişkin olup mahkemece eksik incelemeyle karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz 1958 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Balıklı Çayı yatağı olarak tespit dışı bırakılmıştır.
    Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının tespit dışı bırakılma tarihi olan 1958 yılından sonraki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihinden ( 11.07.2003) geriye doğru 20 – 25 yıl öncesine ait (1970 – 1983 ve ayrıca 1983-1990 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilerek stereoskopla incelenmesi, arazi üç boyutlu görülebileceğinden taşınmaz bölümü ile bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespit edilmesi gerekirken mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, Balıklı Çayının aktif yatağı ya da etki alanında kalıp kalınmadığı uzman jeolog bilirkişi aracılığı ile tespit edilmemiştir.
    Mahkemece; varsa Balıklı Çayı üzerinde Devlet kurumlarınca (DSİ) ıslah çalışması yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmış ise ıslah çalışmalarına ilişkin harita ve belgelerin eksiksiz olarak getirtilmesi, HUMK.nun 259.maddesi uyarınca; dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak aynı Kanunun 258. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıkların davetiye ile çağrılması, tescil konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı ve miras bırakanın zilyetliğinin başlangıcı, süreci ve sürdürülüş biçiminin ayrıntılı olarak sorulup belirlenmesi, beyanlar arasında aykırılık çıktığı taktirde aynı Kanunun 265. maddesi hükmü uyarınca giderilmesine çalışılması, ziraat mühendisi, jeolog, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri uzmanı ve harita mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği, kullanım süresi ve Balıklı Çayı’nın aktif yatağında ya da etki alanında kalıp kalmadığının belirlenmesine çalışılması, dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliği üzerinde durulması, tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara dayalı bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, temyiz incelemesi sırasında gözönünde tutulmak üzere HUMK.nun 366.maddesi hükmü uyarınca tescil konusu taşınmaz ve çevresinin resimlerinin çektirilip mahkeme hakimi tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi