(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/35102 E. , 2013/10865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iftira,6136 sayılı yasaya aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan; sanık ... hakkında hırsızlık ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Mağdur ...’ın evine girip, mağdur ...’ye ait cep telefonunu, misafir olarak bulunan katılan ...’e ait taşıma ruhsatlı tabanca, cep telefonu ile kontak anahtarını aldıktan sonra, haksız yere elinde bulundurduğu kontak anahtarını kullanarak park halindeki otomobilini çalan sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır .
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesi göz ardı edilerek, 53/1-c bendinde belirtilen haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiş olması,
2- Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “müteselsilen tahsiline” biçiminde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘53/1-2. maddesinin uygulanmasına’’ ve “yargılama giderinin müteselsilen tahsiline” ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ve “sanıklardan neden oldukları 17,70 TL yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında iftira suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
06.11.2005 günü mağdur ...’ın evinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrası evden alınan parmak izinin ... isimli şahsa ait olduğunun tesbit edilmesi sonrası İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tesbit Şube Müdürlüğünün 11.03.2006 tarih ve 2006/3713 sayılı expertiz raporuna göre, mağdurun evinden alınan parmak izinin gerçekte sanık ...’a ait olduğunun belirlendiği ve sanık ...’ın 16.03.2004 tarihinde Bahçelievler Çocuk Büro Amirliğinde hırsızlık suçundan işlem yapılırken kimliğini ... olarak bildirdiğinin anlaşılması ve mağdur ...’a yönelik hırsızlık suçundan yapılan tahkikatta da gerçek kimliğini birdirmiş olması karşısında; sanığın 16.03.2004 tarihinde gerçekleşen kimliği hakkında memura yalan beyanda bulunmak eylemi 765 sayılı TCK"nın 343/2. maddesindeki suça uyduğu halde, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 268/1, 267/1. maddelerine uyduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı ise de, sanığın eyleminin 765 sayılı TCK"nın 343/2. maddesi kapsamında kaldığı anlaşıldığından,
Sanığa yüklenen ve 765 sayılı TCK’nın 343/2. maddesine uyan kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının suç tarihi olan 16.03.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.