9. Hukuk Dairesi 2016/15722 E. , 2020/545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin 2004 yılı Ocak ayının ilk haftasından 01.03.2013 tarihine kadar gümrük elemanı olarak davalı şirkette çalıştığını, son aylık ücretinin 1.250 TL + 250 TL yol yardımı ve öğlen yemeğinden oluştuğunu, SGK primlerinin bu ücretin çok altında bir ücretten yatırıldığını, fark ücretlerinin elden ödendiğini, davacının işe ilk başladığında şirket isminin farklı olduğunu ancak 07.01.2009 tarihinde davalı şirket yetkililerinin davacıyı yeni isimle kurdukları şirkete geçirdiklerini, haklarının da korunacağının bildirildiğini, davacı normalde haftada 5 gün 09.00-18.00 saatleri arasında çalışacakken çoğunlukla haftada 6 gün çıkış saatinin 20.00-20.30 bazı günler 24.00’ü bulacak şekilde çalıştığını, davacının 3600 gün ve 15 yıl sigortalılık koşullarını yerine getirmesi nedeniyle iş akdinin sonlanmasını talep ettiğini, ancak hak ve alacaklarının ödenmediğini, bunun üzerine davalıya ihtarname gönderdiğini, ihtarname üzerine kıdem tazminatına mahsuben 5.721,56.-TL ödeme yapıldığını, bakiye alacağın ödenmemesi üzerine tekrar ihtarname gönderdiğini, bu ihtar üzerine bakiye kıdem tazminatına mahsuben bir ödeme daha yapıldığını ancak kalan kısmın ödenmediğini iddia ederek; bakiye kıdem tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davacının müvekkili işveren yanında 08.01.2009 tarihinde işe başladığını, müvekkili şirketin 03.12.2008 tarihinde kurulduğunu, bu nedenle 2004 Ocak ayından beri çalıştığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, şirketin kurulduğundan beri aynı unvanı kullandığını, davacının daha önce çalıştığı dava dışı ... ve Yalıtım Malzemeleri Tic.Ltd.Şti’de olan çalışmalarından da müvekkili şirketi sorumlu tutmak istediğini, söz konusu bu şirketin faal olduğunu ve müvekkili şirket ile aralarında fiili ve hukuki bir bağ bulunmadığını, söz konusu firmanın 13.08.1996 tarihinden beri odaya kayıtlı olduğunu, bir çok kez unvan ve ortak değişikliği geçirmiş ise de şirket yetkilisi ve müdürünün değişmediğini, gümrük müşaviri olan müvekkili şirket ortakları ... ile ..."un da 1996 da kurulan bu şirkete gümrük kanunu çerçevesinde gümrük müdürlükleri nezdinde bu şirketi temsil etmek üzere 25.04.2008 tarihinde şirket ortağı olduklarını, bu şirketten 04.03.2009 tarihinde hisselerini devrederek ayrıldıklarını, bu şirketin borçlarından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, dava üzerine şirket yetkilileri ile yapılan görüşmede davacıya işten ayrılırken yasal haklarına karşılık 9.970 TL ödendiğinin bildirildiğini, davacının 08.01.2009 başlangıç tarihli iş akdi ile davalı işyerinde asgari ücretle işe başladığını, en son net 975 TL aldığını, gümrük takibi yapma yetkisinin olmadığını, müvekkili şirkette çalışma düzeninin gümrük müdürlüklerine bağlı olduğunu ve hafta içi 5 gün 09.00-18.00 saatleri arası çalışıldığını, fazla mesai yapılmadığını, davacının kendi çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, istisnai olarak bazı aylarda toplam 2-3 saat fazla mesai yapılabildiğini, ücret bordrolarına göre fazla mesai yapıldığında bunun karşılığı ücretin ödendiğini, iddiaların aksine davacıya yol parası ödenmediğini, davacının 31.03.2013 tarihli İşten ayrılma dilekçesi ekinde SGK’dan aldığı 14.03.2013 tarihli belgeyi ibraz ederek kendi isteği ile işten ayrıldığını, bunun üzerine müvekkili şirketin 4 yıl 2 ay 24 günlük çalışmasına karşılık 5.721,51 TL’yi davacının banka hesabına yatırdığını ve ibraname düzenlendiğini, 2009 ve öncesine ilişkin alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinin 4 numaralı paragrafında aynen “.. davacı 3600 gün ve 15 yıl sigortalılık koşullarını yerine getirmesi nedeniyle iş akdinin sonlanmasını talep etmiş, ancak hak ve alacakları ödenmemiştir, bunun üzerine davalıya ihtarname göndermek zorunda kalmış, ihtarname üzerine kıdem tazminatına mahsuben davalı tarafça 5.721,56.-TL ödenmiş, bakiye alacağın ödenmemesi üzerine davacı tekrar ihtarname göndermiş, bu ihtar üzerine bakiye kıdem tazminatına mahsuben bir ödeme daha gerçekleştirilmiş ancak daha sonra kalan kısım ödenmemiştir..”şeklinde açıklama da bulunmuş olup, mahkemece davacının kabulünde olan 5.721,56 TL mahsup edilmiş ancak noter ihtarnamesinden sonra yapıldığı anlaşılan, fakat miktarı belli olmayan ikinci ödeme üzerinde durulmamıştır.
Hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, mahkemece yapılacak iş; davacı asile, ikinci noter ihtarı sonrasında davalıdan ne kadar daha ödeme aldığını açıklatıp, bu miktarın da hesaplanan kıdem tazminatından mahsubu ile sonuca gitmektir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.