11. Hukuk Dairesi 2018/1753 E. , 2019/382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ .... HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ....Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 18/07/2017 tarih ve 2017/230 E. - 2017/419 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi’nce verilen 01/02/2018 tarih ve 2017/972-2018/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden para tahsil ettiğini ve ödemediğini, müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine açılan davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce müvekkili için 11.491,... Euro ana para ve 1.090,98 Euro mahkeme dışı ihtar masraflarını .../.../2005 tarihinden itibaren baz faiz oranında %5 puan fazlası ile birlikte müteselsil borçlu davalılar tarafından ....825,49 Euro"nun 16/08/2007 tarihinden itibaren işlemek üzere baz faiz oranından %5 tutarında puan fazlası ile ödenmesine karar verildiğini, kararın 11/11/2013 tarihinde kesinleşerek apostil ile onandığını ileri sürerek, ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin11/11/2013 tarih ve 07 0 40/06 sayılı kesinleşme şerhli ilamının tanınması ve tenfizini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, yabancı mahkeme kararının savunma hakkının ihlali nedeniyle tenfiz edilemeyeceğini, uygun olarak kesinleşmiş bir karar bulunmadığını, kamu düzenine aykırı olduğunu, kararın illiyet rabıtasından yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının postaya verilme tarihi tebliğ tarihi sayılarak 11/11/2013 tarihinde kesinleştirildiği ve apostil ile onaylandığı, yapılan tebligatın kamu düzenine aykırı olduğu, kesinleşmiş bir mahkeme kararından söz edilemeyeceği, davalının savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ... Yüksek Eyalet Mahkemesi kararının gerekçesinden anlaşılacağı üzere ... ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/11/2013 tarih ve 07 0 40/06 sayılı kararına yönelik davalı yanın temyiz itirazı Lahey Sözleşmesine uygun olarak diplomatik yolla yapılan tebligatın temyiz süresi yönünden yeni bir atifet süresi tanımayacağı gerekçesiyle usulden reddedilmemiş, davalı yanın temyizinin esastan reddedildiği, davalı tarafın savunma
hakkının kısıtlanmasından, kamu düzenine aykırılıktan söz edilemeyeceği, işbu davada, yabancı mahkeme kararının Lahey Sözleşmesine uygun olarak davalıya tebliğ edildiği ve davalının ... Mahkemeleri nezdinde hukuki süreci tamamladığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne, yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yabancı mahkeme kararının davalıya önce posta yoluyla tebliğ edildiği, daha sonra diplomatik yolla yapılan tebligat üzerine davalı tarafın yaptığı itirazın posta yoluyla yapılan tebligat geçerli olup itiraz süresinde olmadığından reddedildiği, bu suretle davalının savunma hakkının kısıtlandığı ve kesinleşmiş bir karardan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, ... ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.05.2015 tarihli kararıyla davalı tarafın itirazı reddedilmişse de, davalı yanın anılan karara karşı temyizinin ... Eyalet Yüksek Mahkemesi’nce, davalıya Lahey Sözleşmesine uygun olarak yapılan tebligatın itiraz süresi yönünden yeni bir atıfet süresi tanımayacağı gerekçesiyle reddedilmediği, davalı yanın temyizinin esastan reddedildiği, böylelikle davalı yanın savunma hakkının kısıtlanmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından tenfizi istenen ... ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.11.2013 tarih ve 07 0 40/06 sayılı gıyabi kararına karşı, davalı tarafın yaptığı itirazın anılan mahkemenin 08.05.2015 tarihli kararıyla itirazın yasal sürede yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiği ve bunun üzerine davalı tarafın temyizi üzerine ise, ... Eyalet Yüksek Mahkemesinin 1-34 U 134/... sayılı kararı ile 08.05.2015 tarihli karara karşı yapılan temyiz başvurusunun reddedildiği anlaşılmaktadır.
... Eyalet Yüksek Mahkemesinin kararının başlık kısmından da anlaşılacağı üzere, davalı tarafın itirazının süresinde olmadığından reddine dair verilen 08.05.2015 tarihli kararın temyizen incelenerek davalı temyizinin reddedildiği açık olup, işin esasının incelenerek temyiz talebinin reddedildiği ve davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanmadığına dair bölge adliye mahkemesinin gerekçesi isabetli değildir.
Bu durumda, açıklanan hususlar değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/.... maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.