![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2018/5944
Karar No: 2021/767
Karar Tarihi: 17.02.2021
Danıştay 12. Daire 2018/5944 Esas 2021/767 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5944
Karar No : 2021/767
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ... 2- ... 3- ...
4- ... 5- ... 6- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacılar tarafından; vefat eden murisleri ...'a 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Ödenmesi Hakkında Kanun uyarınca bağlanan aylıkların, Bağ-Kur tarafından da yaşlılık aylığı bağlandığının tespiti üzerine iptal edilmesi ve 01/06/2003-30/11/2008 tarihleri arasında ödenen aylık, ek ödeme, tütün eğitim yardımı ve tütün ikramiyeleri tutarı olan toplam 57.080,57-TL'nin borç çıkartılmasına ilişkin "Borç Bildirim Yazısı" konulu, ... tarih ve ... sayılı davalı idare işleminin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; muris ...'un Bağ-Kur tarafından aylık bağlandığı tarihten önce 01/12/1996 tarihinde malul olduğu, her ne kadar kendisine 15/05/1999 tarihinden itibaren 2330 sayılı Kanun uyarınca nakdi tazminat aylığı bağlanmış ise de, malul olduğu tarihten itibaren hakkında 2330 sayılı Kanun'un 4/a maddesinin uygulanması gerektiği, muris ...'un Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı almakta iken malul olmaması sebebiyle, durumunun 2330 sayılı Kanun'un 4/b maddesi hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi malul olduğu 01/12/1996 tarihinde herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli aylığından yararlanmaması sebebiyle, nakdi tazminat aylığının iptali ile nakdi tazminat aylığı almakta iken Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı da aldığı gerekçesiyle 01/06/2003-30/11/2008 tarihleri arasındaki aylıkları, ek ödemeleri, tütün eğitim yardımı ve tütün ikramiyeleri toplamı olan 57.080,57-TL'nin borç çıkartılmasına yönelik işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin ise hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken 01/12/1996 tarihinde mayın patlaması sonucu yaralanan davacılar murisi ...'a, Bağ-Kur kapsamında sigortalı sürelerine karşılık olarak 01/10/1997 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Davacılar murisine; 15/05/1999 tarihinden itibaren ise 2330 sayılı Kanun uyarınca 5. derece nakdi tazminat aylığı bağlanmıştır.
Mülga Bağ-Kur Diyarbakır İl Müdürlüğünün 07/05/2008 tarihli yazısı üzerine davacının, 2330 sayılı Kanun kapsamında bağlanan aylık dışında, ayrıca Bağ-Kur kapsamında yaşlılık aylığı aldığının da tespit edilmesi nedeniyle dava konusu işlem ile; 2330 sayılı Kanun uyarınca bağlanan aylıkların, Bağ-Kur tarafından da yaşlılık aylığı bağlandığının tespiti üzerine iptal edildiği ve 01/06/2003-30/11/2008 tarihleri arasında ödenen aylık, ek ödeme, tütün eğitim yardımı ve tütün ikramiyeleri tutarı olan toplam 57.080,57-TL'nin borç çıkartıldığı davacılar murisine bildirilmiştir.
Davacılar tarafından, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinin 4. fıkrasında, geçici köy korucularının (maddede geçen "geçici köy korucusu" ibaresi 03/10/2016 tarihli ve 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8. maddesiyle "güvenlik korucusu" olarak değiştirilmiştir) görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları, engelli hale gelmeleri veya ölmeleri halinde 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un "Aylık bağlanması" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında; "Bu Kanun kapsamına girenlerden;
a) Engelli hâle gelerek bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatına göre emekliye sevk edilenlere görev malullüğü aylığı bağlanır.
b) Emekli aylığı almakta iken engelli hâle gelenlerin almakta oldukları aylıkları görev malullüğü aylığına dönüştürülür.
c) Ölenlerin kendilerine bağlanması gereken görev malullüğü aylığı, dul ve yetimlerine intikal ettirilir.
Bu madde gereğince ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca kendi mevzuatlarına göre bağlanan aylıklar, % 25 artırılarak ödenir.
d) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların engelli hâle gelmeleri halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesi hükümlerine göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden (Öğrenimi bulunmayanların ilkokul mezunu gibi) kendilerine, ölümlerinde dul ve yetimlerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığınca görev malullüğü aylığı % 25 artırılarak bağlanır." hükmüne, ikinci fıkrasında da "... Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamına girenler, aylıklara ilişkin hükümler hariç olmak üzere (d) bendi kapsamına girenlerin malullük hâline bağlı olarak yararlandığı haklardan da aynı esas ve usuller çerçevesinde yararlandırılır. ..." kuralına yer verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na 08/05/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5754 sayılı Kanun'un 68. maddesiyle eklenen "5434 sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri" başlıklı Geçici 4. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08/06/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanun'a göre; aylık, tazminat, harp malullüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08/02/2006 tarih ve 5454 sayılı Kanun'un 1. maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartlara haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunacağı; 5. fıkrasında, bu madde kapsamına girenlerin aylıkların bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı; 12. fıkrasında ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanun'dan kaynaklanan alacakların takip ve tahsil işlemlerinin 5434 sayılı Kanun'un bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili hükümlerine göre Kurumca sonuçlandırılacağı kurallarına yer verilmiştir.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 121. maddesinde; "Her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan ödemeler, ilgililerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınır. Ancak ilgili, Sandıkça yapılan bu muamelenin yersizliği hakkında Danıştay'da dava açabilir. Herhangi bir nedenle Sandık tarafından ilgililere istihkaklarından fazla veya yersiz olarak yapılan ödemelerin, bu hatalı işlemlerin düzeltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek beş yıllık tutarları tahsil edilir. Tahsilin ne şekilde yapılacağı yönetmelikle düzenlenir." kuralına yer verilmiştir.
16/10/1988 tarih ve 19961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 3480 sayılı Maluller ile Şehit Dul ve Yetimlerine Tütün ve Alkol Ürünlerinin Satış Bedellerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1. maddesinde, Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünce imal ve ithal edilen tütün mamulleri ile ağır alkollü içkilerin satış bedellerinden yüzde iki oranında alınacak payın, bu Kanun hükümlerine göre hak sahiplerine ödeneceği belirtilmiş; "Faydalanacaklar" başlıklı 3. maddesinde, "2'nci maddede belirtilen hesapta toplanan paralardan;
a) Harp malullerine,
b) Şehit dul ve yetimlerine,
c) Barışta olağanüstü yönetim usullerinin uygulandığı haller ile talim, tatbikat veya manevra sırasında görevin veya çeşitli harp silah ve vasıtalarının sebep ve tesiri ile vazife malulü sayılan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile askeri harekatı gerektiren iç tedip hareketleri veya güvenlik veya asayişin sağlanmasında Silahlı Kuvvetlerle birlikte veya ayrı olarak görevlendirilenlerden bu görevlerin çeşitli sebep ve tesirleri ile vazife malulü sayılan jandarma ve emniyet mensupları ile sivil görevlilere,
d) (c) bendinde belirtilen görevlerin ifası sırasında, bu görevlerin çeşitli sebep ve tesirleri ile ölenlerin dul ve yetimlerine, bu Kanun hükümlerine göre ödeme yapılır." kuralına yer verilmiş; 5217 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile 3480 sayılı Kanun'un 3. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de aynı kural 01/01/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5217 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 5434 sayılı Yasa'ya eklenen Ek 79. maddede tekrarlanmıştır.
5434 sayılı Kanun'un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Ek 79. maddesinde ise, "Aşağıda belirtilen kişilere bu madde uyarınca ek ödeme yapılır:
a) Harp malullerine,
b) Şehit dul ve yetimlerine,
c) Barışta, olağanüstü yönetim usullerinin uygulandığı haller ile talim, tatbikat veya manevra sırasında görevin veya çeşitli harp silah ve vasıtalarının sebep ve tesiriyle vazife malûlü sayılan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile askeri harekâtı gerektiren iç tedip hareketleri veya güvenlik veya asayişin sağlanmasında Silahlı Kuvvetlerle birlikte veya ayrı olarak görevlendirilenlerden bu görevlerin çeşitli sebep ve tesirleriyle vazife malûlü sayılan jandarma ve emniyet mensupları ile sivil görevlilere,
d) (c) bendinde belirtilen görevlerin ifası sırasında, bu görevlerin çeşitli sebep ve tesirleriyle ölenlerin dul ve yetimlerine,
Hak sahiplerine, yukarıda yazılı durumlar sebebiyle, sosyal güvenlik kurumlarınca aylık bağlanmasına esas olan tarihten geçerli olmak üzere müracaat tarihini izleyen yılın en geç ilk üç ayı içinde T.C. Emekli Sandığı tarafından ek ödeme yapılır. Ay farkları yıllık miktarın onikiye bölünmesi suretiyle hesaplanır." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; geçici köy korucularının görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları, engelli hale gelmeleri veya ölmeleri halinde 2330 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı, 2330 sayılı Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrasında ise, ölenlere bağlanması gereken görev malullüğü aylığının dul ve yetimlerine intikal ettirileceği ve ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca kendi mevzuatlarına göre bağlanan aylıkların % 25 artırılarak ödeneceği; 2. fıkrasında da Emekli Sandığı dışındaki diğer sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanların, Emekli Sandığından aylık alanlarla aynı haklardan yararlandırılacağı; öte yandan 5434 sayılı Kanun'un Ek 79. maddesinde 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlananlara (tabi oldukları sosyal güvenlik kurumuna bakılmaksızın) "ek ödeme" ve "eğitim öğretim yardımı" yapılacağı öngörülmüştür.
Bu durumda; 2330 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, engelli hâle gelerek bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatına göre emekliye sevk edilenlere görev malullüğü aylığı bağlanacağı ve ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca kendi mevzuatına göre bağlanan aylıkların da %25 artırılarak ödeneceği, herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayanlara ise Emekli Sandığınca aylık bağlanacağı, ölenlerin kendilerine bağlanması gereken görev malullüğü aylığının da dul ve yetimlerine intikal ettirileceği kuralı karşısında, Bağ-Kur sigortalısı olduğu ve yaşlılık aylığı bağlandığı sonradan anlaşılan davacılar murisinin, Emekli Sandığınca bağlanan aylıklarının kesilmesinde ve 01/06/2003-30/11/2008 tarihleri arasındaki döneme ait ödenen aylıkların davacılar murisi adına borç çıkarılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan; dava konusu işlemde, 2330 sayılı Kanun uyarınca bağlanan aylıkların, iptal edilerek davacılar murisi adına borç çıkarılması yanında, 01/06/2003-30/11/2008 tarihleri arasında ödenen ek ödeme, tütün eğitim yardımı ve tütün ikramiyelerinin de borç çıkarıldığı bildirilmiş ise de; söz konusu ödemelerin, yukarıda yer verilen düzenlemelerin kapsamına giren kişilere veya ölümleri halinde dul ve yetimlerine yapılacağı, ödeme yapılmasında ilgili kişilerin tabi oldukları sosyal güvenlik mevzuatı bakımından herhangi bir ayrımın söz konusu olmadığı açıktır.
Bu itibarla; davacılar murisinin ek ödeme, tütün eğitim yardımı ve tütün ikramiyesi ödemesinden faydalanacak kişi kapsamında olup olmadığı, anılan ödemelerin mükerrer olarak yapılıp yapılmadığı hususunda, davacılar tarafından murisleri hakkında çıkarılan ve davaya konu işlemle bildirilen borcun ödenmesine yönelik işlemin iptali istemiyle açılan ve karara bağlanan ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı dosyasında yer alan bilgi ve belgeler de dikkate alınarak gerekli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.