(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/1155 E. , 2020/3908 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı- karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Davacı eldeki alacak davası ile; ihbar tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalı ise karşı dava ile kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir. Mahkemece, 26.05.2015 tarihli kararla, asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 26.05.2015 tarihli kararı, Dairemizin 19.03.2018 tarihli ilamıyla, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden esasa girilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Diğer alacak talepleri hakkındaki hüküm kısmı ise, bozma sebebi bulunmadığından kesinleşmiştir.
Mahkemece, bozma sonrasında tesis edilen 13.12.2019 tarihli kararda, bozmaya konu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacak istemlerinin reddine karar verilmiş, brüt 1.960,00 TL ihbar tazminatı alacağının bulunduğu kabul edilerek bu istem hüküm altına alınmış; diğer alacak talepleri hakkında ise bozmadan önceki karar gibi hüküm tesis edilmiştir.
Kararı, davalı -karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Bozmadan sonra verilen mahkeme kararında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde, bozma kararı kapsamı dışında kalan alacaklara dair hüküm kısmının dikkate alınmaması gereklidir. Şu halde, dosya içeriğine ve temyiz edenin sıfatına göre, bozma kararı kapsamında bulunan ve mahkemece davalı- karşı davacı aleyhine hükmedilen ihbar tazminatı miktarının (1.960,00 TL), karar tarihi itibari ile geçerli olan 3.200,00 TL’lik kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, davalı- karşı davacı vekilinin temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427., 432. maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427., 432. maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.