20. Hukuk Dairesi 2014/8527 E. , 2014/9500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davacı ..., davalı - k.davacı Hazine ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyünde bulunan toplam 2 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiştir.
Hazine, Medenî Kanunun 713/6 maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya tescili istemiyle karşı dava açmıştır.
Davacı ...’ın davanın devamı sırasında 21.10.2008 tarihinde ölmesi üzerine Davut dışındaki tüm mirasçıları taşınmazın ... adına tescil edilmesine muvafakat ettiklerine yönelik dilekçeleri dosyaya sunmuşlardır.
Mahkemece, davaların kısmen kabulüne, fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (B) harfi ile işaretlenen 2.923,60 m2 yüzölçümlü taşınmazın ... adına tapuya tesciline, (A) ve (A1) ile işaretlenen sırasıyla 7.128,28 m2 - 490,30 m2 yüzölçümlü taşınmazların hali arazi niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davacı ... ile davalı-k.davacı Hazine ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılmamıştır.
Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1981 yılında yapılmış, 28.5.1982 - 28.6.1982 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiş, kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
1) Davalılar Orman Yönetimi ve davalı - k. davacı Hazinenin, fen bilirkişi raporu eki krokide (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, alınan uzman orman bilirkişi raporuna göre dahili davacı adına tesciline karar verilen (B) harfli bölümün öncesi itibariyle memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman haritasında orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Dahili davacının fen bilirkişi raporunda (A) ve (A1) ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup; mahkeme hâkimince, keşif sırasında dava edilen taşınmazların iki bölümden oluşması nedeniyle fen bilirkişiden taşınmazları göstermesi istenmiş, fen bilirkişinin 560 sayılı parselin güney kısmını (A) harfi ile nitelendirdiğini bildirilmesi üzerine mahalli kişiden bu bölüme ilişkin beyan alınmış, evin güney kısmında bahçe olarak kullanılan ve içinde havuz bulunan etrafı duvar ile çevrili fen bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen kısma ilişkin ise mahalli bilirkişinin bilgisine başvurulmamıştır. Mahalli bilirkişi (A) harfli bölüme ilişkin keşifteki beyanında, önce zilyetlik olgusunu görmediğini beyan etmiş ise de beyanını takiben bu bölümü kullananı görmediğini, ... yurtdışına gittikten sonra eşi ve çocuklarının dava konusu yeri kullandığını, daha sonra yarıcı geldiğini ve ... adına yeri kullandığı şeklinde beyanda bulunmuş, ziraat bilirkişisi ise raporunda bu bölümün taşlarının toplatıldığında kullanılabilir tarım arazisi olduğunu bildirmiştir. Mahalli bilirkişi ve ziraat bilirkişi raporları dikkate alındığında (A) harfli bölümün kullanım durumu, kaç yıllık tarım arazisi olduğu ve taşınmazda davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının tam olarak oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluşmuştur. Ayrıca, mahalli bilirkişi taşınmazın (A1) ile gösterilen bölümüne ilişkin beyanda bulunmadığı gibi ziraat bilirkişi de bu bölüme ilişkin değerlendirmede bulunmamıştır. Bu durumlar karşısında, (A) ve (A1) ile gösterilen bölümlere ilişkin zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığı belirlenmeden karar verilmiştir.
Bu nedenle, dosyada zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekmektedir. Bu cümleden olarak; fen bilirkişisi ve tarım uzmanı bilirkişisi olarak ziraat mühendisi refakatinde yerel bilirkişi ve tanıklar huzurunda yapılacak keşif ile incelemede, ziraat bilirkişisi tarafından taşınmazın toprak örnekleri alınıp, bilimsel analizleri yapılarak kaç yıldır tarımda kullanıldığı konusunda rapor alınmalı, taşınmazın her bir bölümünün toprak yapısı ve üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, dağılımı, tarım bitkileri yetiştirilip yetiştirilemeyeceği, hangi tür tarım bitkileri yetiştirilmesine uygun olduğu ayrıntılı açıklanmalı, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; taşınmazın komşu parseller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin, fen bilirkişisi raporu eki krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün bu yönden ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davacının fen bilirkişi raporu eki krokisinde (A) ve (A1) ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölümlere ilişkin hükmün BOZULMASINA, dahili davacının yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 17/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.