MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL (MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT)
Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil (veya maddi ve manevi tazminat) davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.11.2013 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... Bakanlığı adına Hazine vekili geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat, davalılar ... vd.vekili Avukat, davalı ..., dahili davalı ..., dahili davalı ... gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkin olup, davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden hükmüne uyulan bozma ilamında uyuşmazlığın niteliği belirtilerek izlenmesi gereken yolun gösterildiği, mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra dava konusu taşınmazı yargılama sırasında temellük eden ... ve ondan edinen ...’un 1086 sayılı HUMK.nın 186. (6100 sayılı HMK.nın 125.) maddesi hükmü uyarınca davada yer almalarının sağlandığı, davacının, yeni mali hakkında tapu iptali ve tescil isteği bakımından davaya devam ettiğini bildirdiği, kayıt maliklerinin iyi niyetli edinen kişiler olup olmadıkları bakımından tanıkların dinlendiği, çekişme konusu 5627 parsel sayılı taşınmazın 28/540 payını ihalenin hükmen feshedilmesiyle ihaleden edinen ilk el durumundaki ...’ın üzerindeki kaydın yolsuz tescil durumuna düştüğü icra ihalesinin 07.11.2005 tarihinde mahkemece feshedilmesinden sonra 05.12.2005 tarihinde taşınmazı edinen davalı ...’in aynı beldede oturan kişi olduğu bir sonraki malik ..."ın, ilk el ..."in oğlu olduğu, ... tarafından da 21.05.2010 tarihli akitle dahili davalı ... satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Son kayıt maliki dahili davalı ...; mahkemece alınan beyanında, davalıları önceden tanıdığını, taşınmazı içini görmeden satın aldığını kabul etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları da davalıların taşınmazın bulunduğu ...beldesinin yerlisi ve birbirini tanıyan kişiler olduklarını, dahili davalılar ...’ın aynı köylü ve arkadaş olduklarını, taşınmazın yıllardır kapsının kilitli olup boş bulunduğunu beyan etmişlerdir.
Davalı ... ile dahili davalılar ... ve ...’ın aynı beldede yaşayan ve birbirini tanıyan kişiler olmaları, davalılar ... ve ...’ın arkadaş olmaları, dahili davalı ...’ın taşınmaz payına isabet eden dairenin içini görmeden düşük bedelle satın alması gözetildiğinde kayıt maliki ... ın yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu dolayısı ile iyiniyetli olduğunun söylenemiyeceği bir başka ifade ile TMK"nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamıyacağı açıktır.
Hal böyle olunca; davanın tapu iptali ve tescil isteği bakımından kabulüne karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyecek biçimde yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 08.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.