12. Ceza Dairesi 2020/2836 E. , 2021/7455 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.590,00 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 1.000,00 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
2-Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/124 esas 2014/221 karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçundan 19.02.2013-21.02.2013 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 02.07.2014 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 5.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 1.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 14/3. maddesinde, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında tarifenin üçüncü kısmı gereğince avukatlık ücretine hükmolunacağının ancak hükmolunacak avukatlık ücretinin aynı tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün onuncu sırasındaki ücretten az olamayacağının belirtildiği dikkate alınmadan, davacı yararına anılan tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün onuncu sırasında belirlenen 3.000,00 TL tutarındaki maktu vekalet ücretinin altında kalacak şekilde 1.000,00TL vekalet ücretine hükmolunması, kabule göre de; davacının ... 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2016/266 esas sayısında kayıtlı bir başka davasının da olduğu görülmekle; mahkemesinden dava dosyası getirtilerek belirtilen davanın aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olup olmadığının tespit edilmesi ve Hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış başkaca dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 1.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, hükmedilen tazminat miktarının az olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 01.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.