2. Ceza Dairesi 2020/4006 E. , 2020/7963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun"un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun"un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; sanık hakkında 17/09/2012 tarihli tutanak uyarınca 04/09/2013 tarihli iddianame ile açılan dava sonucunda, mahkemenin 27/01/2014 tarihli 2013/474 E., 2014/41 K. sayılı kararı ile; sanığın TCK.nun 163/3. 62/1, 168/3. maddeleri uyarınca belirlenen 6 ay 20 gün hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03/05/2017 tarihli, 2016/16360 E., 2017/5064 K. sayılı kararı ile; sanığın kurum zararını gidermediği halde, hükmolunan cezada etkin pişmanlık hükümleri uyarınca indirim yapıldığı, UYAP kayıtlarına, dosyada mevcut tesisat cari hesap borç dökümü belgesine göre, aynı sanık ve elektrik tesisatıyla ilgili birden fazla kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, zincirleme suçun var olup olmadığının değerlendirilmesi, birbiri ile çelişen hükümler kurulmaması ile mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi bakımından, dava konusu tutanaktan önceki ve sonraki kaçak elektrik tespit tutanakları ile bu tutanaklarla ilgili olarak varsa açılan dava dosyaları getirtilip incelenmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulmuş olması nedenleriyle hükmün bozulduğu, sanık hakkında aynı abonelik ile ilgili olarak düzenlenen 29/01/2013 ve 13/04/2013 tarihli tutanaklar uyarınca 27/11/2013 tarihli iddianame ile dava açıldığı, mahkemenin 31/03/2014 tarihli 2013/637 E., 2014/254 K. sayılı kararı ile; TCK’nın 163/3 ve 62. maddeleri uyarınca belirlenen 10 ay hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, bu kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 2015/8495 E., 2017/12631 K. sayılı kararı ile; sanık hakkında yargılamaya konu tutanak dışında başka tespit tutanaklarının da düzenlendiğinin anlaşılması nedeniyle sanık hakkında açılan başkaca davalar da varsa araştırılıp, her bir dava dosyasının suç ve iddianame tarihleri, kesinleşip kesinleşmedikleri tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı TCK" nın 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek, birleştirme olanağı mümkün olmadığı taktirde dava dosyalarının bu davayı ilgilendiren delillerinin onaylı örneklerinin dosya içine konulması sağlanarak TCK" nın 43. maddesinin uygulanması koşullarının tartışılıp değerlendirilmesi zorunluluğu ayrıca katılan kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararının ne olduğunun bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığın ödemesi halinde TCK"nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp, talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması nedenleriyle bozulduğu, bozma sonrası işbu dosya ile birleşen mahkemenin 2017/596 E. sayılı dosyasında sadece 29/01/2013 ve 13/04/2013 tarihli tutanaklar açısından bilirkişi incelemesi yaptırılarak, 20/09/2018 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenen 2.115,57 TL’nin ödenmesi hususunda 15/01/2019 tarihinde sanığa tebligat yapıldığı, ancak bu tebligatta “tebligat zarfında bilirkişi raporunda yazan kaçak elektrik tutarını ödemek isteyip istemediği hususu şerh olunur” şeklindeki ibarenin yer aldığı, bu nedenle tebligatın da usulüne uygun olmadığı öte yandan mahkemece getirtilen diğer dosyaların incelenmesi neticesinde, iddianame tarihlerine göre bağımsız suç olarak değerlendirilen 08/03/2014 (iddianame tarihi 04/09/2014), 21/02/2015 (iddianame tarihi 07/01/2016), 26/09/2016 (iddianame tarihi 18/05/2017) olan kesinleşmiş mahkumiyet kararlarının bulunduğu, ancak bu dosyaların haricinde 04/07/2012 tarihli tutanağın iddianame tarihinin 07/05/2013 olduğu, bu kapsamda, bu suç suç tutanağının, diğer 17/09/2012, 29/01/2013 ve 13/04/2013 tarihli tutanaklar ile birlikte, tutanakların tanzimi ve iddianame tarihleri arasında herhangi bir hukuki kesintinin de bulunmadığı gözetilerek TCK’nın 43. maddesi kapsamında bulunduğu nazara alınarak;
1-Sanık hakkında mahkemenin birleşen 2017/596 E. sayılı dosyası ile yargılamaya konu 29/01/2013 ve 13/04/2013 tarihli tutanaklar ile işbu davaya konu 17/09/2012 tarihli tutanağı kapsayacak şekilde ve sanığın 18/01/2018 tarihli savunmasında “her üç tutanak için 6000 TL civarında ödemede bulunduğuna” dair savunması karşısında, bu husus da kurumdan sorulmak suretiyle, bilirkişiden ek rapor alınarak katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı tespit edilerek, “bilirkişi tarafından hesaplanan zararın makul süre içerisinde giderilmesi halinde 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden hakkında düşme kararı verileceğine” dair sanığa usulüne uygun şekilde ihtaratta bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında 29/01/2013, 13/04/2013, 17/09/2012, 04/07/2012 tutanaklarla ilgili olarak TCK"nın 43. maddesi de uygulanarak mahkumiyet hükmü kurulup bu şekilde tayin edilen hapis cezası üzerinden 04/07/2012 tarihli tutanağa ilişkin olarak Giresun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/248 E. sayılı dosyasındaki ceza süresi mahsup edilerek infaz edilmesi gereken cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 08/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.