3. Hukuk Dairesi 2020/1594 E. , 2020/2305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyalarda vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı/birleşen dosyada davalı ... vekili, davalı ... vd.vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı asıl, birleşen 2010/145 E. ve birleşen 2010/414 E. sayılı davada; ... tarafından düzenlenen İstanbul 15.Noterliğinin 03.11.1976 tarih ve 39615 yevmiye no.lu vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2013/144 E.sayılı davada davacı; ... tarafından düzenlenen ...Noterliğinin 03.11.1976 tarih ve 39615 yevmiye no.lu vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın ve bu dava dosyası ile birleştirilen İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/145 esas ve 2010/414 esas sayılı dosyalarında (davacı ...) ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/144 esas sayılı dosyalarında açılan (davacı Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Dernekleri Federasyonu) davaların kabulüne, İstanbul 15. Noterliğince düzenlenen, 03.11.1976 tarih ve 39615 yevmiye nolu vasiyetnamenin tenfizine,... Caddesi, 140 ada, 118 parsel sayılı, 10/150 arsa paylı, 9 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Dernekleri Federasyonu adına tapuya tesciline,... Sokak, 48 nolu taşınmazda bulunan 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline, ... varisleri adına tapuya tesciline ve bu taşınmazın, kullanım karşılığı elde edilecek gelirinden %15"nin ... Vakfı"na, %30"nun ise ..."na ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı/birleşen dosyada davalı ... vekili, davalı ... vd.vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 13.2.1991 gün 648-65 sayılı kararında vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Bu tesbit başlı başına aynı bir hakkın geçirimini sağlamaz.
Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için herşeyden önce vasiyetnamenin usulüne uygun açılıp okunduğunun ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir.
TMK"nın 596.maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır.
Sulh hakiminin görevi, vasiyetnameyi belirlenen günde açarak, açılıp okunduğunu tutanağa geçirilmesini ve tutanağın altının hazır bulunanlar tarafından imzalanmasını sağlamak ve böylece açılma ve okunma işleminin tespitine karar vermek ve kararla birlikte açılan vasiyetnamenin örneğini ilgililere tebliğ etmek, mirasçılara istekleri halinde bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye dahil malları yasal mirasçılara geçici olarak teslim etmek yahut resmi yönetimi emretmekten ibarettir.
Bu bağlamda, vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılmalıdır. Zira, vasiyetname, Sulh Hukuk Mahkemesince usulüne uygun açılıp, okunmadıkça yerine getirilmesi istenemez.
Somut olayda, dava dilekçesine ekli ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.06.1995 tarihli ve 1994/578 E., 1995/521 K.sayılı muris ..."in mirasçılık belgesi incelendiğinde; birden fazla mirasçısı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu ... Noterliğinin 03.11.1976 tarihli ve 039615 yevmiye nolu vasiyetnamesi incelendiğinde, murisin mirasçıları dışında vasiyet alacaklıları da atadığı görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava dosyasının incelenmesinde ise; ilgili Noterliklerin ihbarı üzerine, .... Savcılığı tarafından muris ..."in.... Noterliğinin 03.11.1976 tarihli ve 39615 yevmiye nolu vasiyetnamesi ve yine ... Noterliğinin 01.02.1985 tarihli ve 07886 yevmiye nolu vasiyetnamelerinin gereği için ...Sulh Hukuk Mahkmesine gönderildiği, vasiyetnamelerin açılmasına ilişkin dosyanın Mahkemenin 1993/161 Esasına kaydedildiği anlaşılmaktadır. ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/14 E., 1994/115 K.sayılı kararı ile de murisin ....Noterliğinin 23.12.1992 tarihli ve 64806 yevmiye nolu vasiyetnamesinin açılıp okunmasına ilişkin davanın 1993/161 Esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür. 1993/161 Esas sayılı dosyada, murisin mirasçılarından yalnızca birinin hazır olduğu 31.12.1993 tarihli celsede, 39615 ve 7886 yevmiye nolu vasiyetnamelerin okunduğu görülmüştür. 30.09.1994 tarihli ve 1993/161 E., 1994/92 K.sayılı gerekçeli kararda ise; muris ..."in ...Noterliğince düzenlenen 01.02.1985 tarihli ve 07886 yevmiye nolu vasiyetnamesinin okunduğu, mirasçıların tenfiz talebinde bulunmadıkları, bir kısım mirasçıların da vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası açacaklarını bildirdiklerinden, ilgili davaları açmak üzere okunan vasiyetnamenin işlemden kaldırılmasına, vasiyet alacaklısının talebi halinde mirasçılık belgesi verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu gerekçeli kararın başlığında murisin mirasçılarının kimler olduğunun belirtilmediği gibi, vasiyetnamelerin ekli olduğu gerekçeli kararın mirasçılara ve vasiyet alacaklılarına tebliğ edilmediği, 28.01.2020 tarihli kesinleşme şerhinde ise; "hüküm tebliğ edilecek kimse olmadığından hükmün 28.01.2020 tarihinde kesinleştiği tasdik olunur" ifadesinin yer aldığı görülmüştür.
O halde mahkemece; Sulh Hukuk Mahkemesince usulüne uygun açılıp okunmuş bir vasiyetname bulunmadığı ve vasiyetnamenin yerine getirilmesinin istenemeyeceği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre, davacı/birleşen dosyada davalı ..., davalı ... vd. ve davalı ..."in diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı/birleşen dosyada davalı ..., davalı ... vd. ve davalı ..."in diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.