8. Hukuk Dairesi 2016/9679 E. , 2019/4517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (Üçüncü Kişi) :
DAVALI (Alacaklı) : ...
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkilinin işyerini ve demirbaşlarını borçlu şirketten 30.6.2014 tarihinde devraldığını, müvekkilinin mallarının haczedildiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı üçüncü kişinin hacizde istihkak iddiasında bulunduğu, hacizde davacıya tanınan yedi günlük yasal sürede davanın açılmadığı gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, İİK"nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından üçüncü kişi lehine veya üçüncü kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK"nin 85/2. maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran üçüncü kişi, diğer bir kişi üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir.
Haczin İİK"nin 97. maddesine göre yapılması halinde, istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK"nin 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından, üçüncü kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse İcra Mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açılabilir. Haczin İİK"nin 99 maddesine göre yapılması halinde ise, İcra Müdürlüğünce alacaklıya üçüncü kişiye karşı dava açması için yedi günlük süre verilir. Dava açma süresi, verilen bu kararın alacaklıya tefhim veya tebliği ile başlar.
Somut olayda, 12.06.2015 tarihinde çalışan huzurunda haciz yapılmış, hacizde yedieminliği kimse kabul etmediğinden, haczedilen menkul olduğu yerde bırakılmış,103 davetiyesi gönderilmemiştir. Aynı adreste, 24.8.2015 tarihli hacizde, daha önce haczedilen menkulün aynı yerde olduğu görülmüş, yediemin olarak İbrahim isimli çalışana bırakıldığı sırada davacı üçüncü kişi şirketin vekaletname ile yetki verdiği ... gelerek üçüncü kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunmuştur. İcra Müdürlüğünün takibin devamı veya taliki için karar verilmek üzere dosyanın gönderilmesi üzerine, İstanbul 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 16.9.2015 tarihli kararı ile takibin devamı ile üçüncü kişi ...’ e dava açmak üzere yedi günlük süre verilmiş, anılan karar 28.10.2015"de ...’e tebliğ edilmiştir.
Davacı üçüncü kişi şirketin 12.6.2015 tarihinden önce haczi öğrendiğine dair dosyaya yansıyan bir bilgi olmadığı gibi, hacze konu menkulle ilgili olarak 24.8.2015"de üçüncü kişi şirket adına vekaletname ile yetkili kılınan ... haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmuştur. Hak düşürücü dava açma süresinin başlaması için İİK"nin 97/1. maddesine göre İcra Müdürlüğünce prosedürün uygulanması, İcra Mahkemesince verilen, takibin ertelenmesi ya da devamına ilişkin kararın üçüncü kişiye tebliği gerekmekte olup, anılan kararın tebliği ile süresinde dava açılmıştır. Davacı üçüncü kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunulduğu halde, ... adına süre verilmesi de hatalı olmasına rağmen, davacı üçüncü kişi şirket takibin devamı kararının tebliği ile süresinde eldeki davayı açmıştır. Kaldı ki, şirkete dava açmak üzere süre verilmediğinden doğrudan dava açıldığı kabul edilse dahi İcra Müdürlüğü tarafından yasal prosedürün uygulanmasını beklemeden, istihkak davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Bu durumda, istihkak davasının yasal süresi içerisinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde süre aşımından davanın reddi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 02.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.