20. Hukuk Dairesi 2014/6833 E. , 2014/9436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Havza Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2014
NUMARASI : 2013/54-2014/18
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında A. Köyü .. ada .. parsel sayılı 941.72 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış; mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline dair verilen kararın davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm Dairemizin 23/11/2011 tarih ve 2011/14376-13176 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; raporu hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda kesinleşmiş orman kadastrosu haritası ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek orman tahdit sınırına göre çekişmeli taşınmazın konumu belirlenmediğinden rapor denetlenemediği gibi, çekişmeli taşınmaza komşu .. ada.. parselin davalı olduğu mahkemenin 2007/1416 Esas - 2008/415 K., .. ada .. parselin davalı olduğu mahkemenin 2007/1417 Esas - 2008/416 K., yakın komşu .. ada .. parselin davalı olduğu mahkemenin 2007/1418 Esas - 2008/417 K., yakın komşu ..ada ... parselin davalı olduğu mahkemenin 2007/202 Esas - 2009/628 Karar sayılı dosyalarında belirlenen orman sınır hattına göre de çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kaldığı gözlemlenmiştir. Bu haliyle karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle; mahkemece yeniden yapılacak inceleme ve araştırma ile dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırları içerisinde kalıp kalmadığının araştırılması ve oluşacak sonucu göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırları dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 11/10/1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bozma gerekleri yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında çekişmeli taşınmaza komşu .. ada ... sayılı parselin davalı olduğu mahkemenin 2007/1416 Esas -2008/415 K., .. ada .. sayılı parselin davalı olduğu mahkemenin
Esas - 2008/416 K.; yakın komşu ..ada .. sayılı parselin davalı olduğu mahkemenin 2007/1418 Esas - 2008/417 K. ve yakın komşu.. ada 1 ve 2 sayılı parsellerin davalı olduğu mahkemenin 2007/202 Esas - 2009/628 Karar sayılı dosyalarında belirlenen orman sınır hattına göre de çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kaldığı belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda anılan dosyalarda belirlenen orman tahdit hattı esas alınmadan rapor ve kroki düzenlenmiştir. Bahsi geçen dosyalarda taşınmazlardan 116 ada 3 sayılı parselin tamamen, diğer parsellerin ise kısmen kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı belirlenerek kurulan hükümler dairemizce onanarak kesinleşmiş olup, kesinleşen bu kararlara göre belirlenen orman tahdit sınırı esas alındığında dava konusu taşınmazın bir kısmının ormanda kaldığı görülmektedir. Buna rağmen, orman bilirkişi raporu ve ek raporlarında dosyalar arasındaki çelişkinin, sayısallaştırma ve maddî hatadan kaynaklandığı açıklanmaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, dava konusu taşınmaza komşu olan ve yukarıda bahsedilen taşınmazlara ilişkin dava dosyaları bu dosya arasına konularak, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 02 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “Orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve açıklamalı kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, komşu taşınmazlar hakkında verilen kararlar da dikkate alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/11/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.