12. Ceza Dairesi 2013/14343 E. , 2014/7504 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
Taksirle yaralama suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ..."nın, oğlu mağdur..."yı ishal, kusma, ateş, halsizlik şikayetleriyle, 21.10.2009 tarihinde... Hastanesi"ne götürdüğü, 3 gün hastanede yatıp iyileştikten sonra mağdurun taburcu edildiği, mağdurun tekrar hastalanması üzerine, 26.10.2009 tarihinde tekrar aynı hastaneye götürüldüğü, çocuk doktoru olan sanık ..."ın, mağduru apandisit patlaması ve bağırsak düğümlenmesi tanısıyla genel cerrahiye sevkettiği, aynı hastanede genel cerrah doktoru olan sanık ..."un 26.10.2009 tarihinde mağduru ameliyat ettiği, mağdurun 31.10.2009 tarihine kadar hastanede yatıp taburcu olduğu, bir hafta sonra kontrole geldiğine dikişlerinin bir kısmının alındığı, tekrar bir hafta sonra geldiğinde ise kalan dikişlerin alındığı, dikişler alındıktan 15 gün sonra mağdurda ağrılar başladığı, ... Park hastanesindeki çocuk doktorunun, dikişlerde iltihap olduğunu ipek iplik kullanılmaması gerektiği ve ameliyatı vücuda yatay yapması gerekirken dikey yapıldığını söylemesi üzerine katılanın sanıklardan şikayetçi olduğu, mağdurun söz konusu olayda, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek düzeyde yaralanadığı, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 27.02.2012 tarihli raporuna göre, karın ağrısı ile başvuran hastada ağrı 2 günden az, 7 günden fazla sürüyorsa ön planda akut apendisit düşündürmeyeceği, apendisitte başlangıçta göbek etrafında belli belirsiz ağrı olacağı, fizik muayene ve labaratuar bulgularının çok özgün olmadığı, genellikle 2. günde apendist ağrısının sağ alt kadrana yerleştiği ve daha tipik hal adlığı, apendisitin her an perfore olabileceği, bunu öngörmenin mümkün olmadığı, tanı konulur konulmaz opere edilmesi gerektiği, bu yüzden perfore apandisit ile başvuran hasta sayısının az olmadığı, bununla birlikte dünyanın en iyi merkezlerinde bile akut apendisit tanısı ile opere edilen hastaların %5-10"unda akut apendisiti taklit eden başka bir durum olduğu ve hastaların boşu boşuna ameliyat edildiği, bir kez karın içi operasyon geçiren hastada yapışıklıkların farklı zamanlarda tekrar tekrar ortaya çıkabileceği, bu hasta için de ileri dönemde yapışıklık oluşup oluşmayacağını öngörmenin mümkün olmadığı, operasyon tekniğinin bu riski artırıp artırmayacağı hususunun Çocuk Cerrahisinden sorulmasının uygun olacağı, hatalı tedavi veya operasyon uygulandığını düşündürecek nitelikte bulguya rastlanılmadığının bildirilmesi üzerine, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanlığı"ndan alınan 20.04.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre, perfore apandisit sonucu ameliyat edilen şahsın ameliyatında median kesinin yapılmış olması ve ameliyat sırasında ipek sütür kullanılmasının cerrahın tercihi olduğu, bu uygulamanın yanlış olmadığı, perfore apandisitli bir çocuğun ameliyatında median kesi yapılamaz ve ipek sütür kullanılamaz, şeklinde tıbbi bir kural bulunmadığının belirtildiği, yine Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 01.05.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre, şahsın muayeneleri ve tekniklerinde ameliyatla ilgili patolojiye rastlanılmadığı, hatalı tedavi veya operasyon uygulandığını düşündürecek nitelikte bulgu saptanmadığı, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanlığı"nın uzmanlık görüşleri doğrultusunda, küçüğün tedavisinde kusur ya da ihmal olduğunun söylenemeyeceği kanaatine varıldığının açıklanması karşısında, mahkemece sanıkların beraatlerine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş olup, tebliğnamede, Adli tıp Kurumu"ndan rapor alınması gerektiğine ilişkin bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun, sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, üst Cumhuriyet savcısının, eksik inceleme ile beraat kararı verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.