20. Hukuk Dairesi 2014/7118 E. , 2014/9421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Devrekani (Kapatılan) (Tapulama ) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/1965
NUMARASI : 1964/158-1965/77
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1961 yılında yapılan tapulama sırasında .. parsel sayılı 65850 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla vasfı ile davalıların murisi M.. A.. adına tesbit edilmiş, davacılar Hazine ve Orman Yönetimi tesbite itiraz ettiğinden dosya tapulama mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın tesbitinin iptali ile Tarım Bakanlığı"nın taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu yönündeki beyanı doğrultusunda orman olarak belirtilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından hükümde tescile karar verilmediğinden kararın bu hali ile infazı mümkün bulunmadığından; Hazine tarafından ise, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, ham toprak niteliğinde olduğundan bahisle temyiz edilmiştir.
Dava, tapulama tesbitine itiraza ilişkindir. Yörede tapulama çalışmaları 14/06/1962 – 14/07/1962 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Mahkemece, 6831 sayılı Orman Kanunun muvakkat 1. maddesi uyarınca hüküm kurulmuş ise de, sözü edilen madde, 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri uyarınca taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının usûlen araştırılarak belirlenmesi zorunlu bulunmaktadır.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece Devlet Ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar Devletleştirilmiş, Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları kanunda gösterilmiştir.
Mahkemece; orman kadastrosu yapılmış ise, buna ilişkin tüm tutanaklar ve haritası ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmazı tüm komşu parselleri ile birlikte gösterir orijinal kadastro paftasının bir sureti ile çekişmeli taşınmaza ve komşu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ile kesinleşmiş iseler, oluşum nedenini de gösterir tapu kayıtları, itirazlı iseler, dava dosyaları ilgili yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir fen elemanı bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; orman kadastrosu yapılmış ise, orman kadastrosu ile irtibatlı kroki düzenlettirilmeli; yine, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Her ne kadar Orman Yönetimi"nin davası kabul edilerek taşınmazın orman olarak belirtilmesine karar verilmiş ise de; yukarıda belirtilen şekilde yeniden yapılacak inceleme ve araştırmada taşınmazın niteliğinin orman olduğunun belirlenmesi halinde, 3402 sayılı Kanunun 1.maddesi ile geçici 1.maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak sicil oluşturulmamış olması da doğru değildir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ve Orman Yönetimi"nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.