(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/26885 E. , 2013/10805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların itiraz yasa yoluna tabi olduğunun anlaşılması nedeniyle aynı kanunun 264. maddesi uyarınca itiraz mahiyetinde kabul edilmesi gereken temyiz talebinin merciince değerlendirmek üzere, incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE,
II- Sanıklar ... ve ... haklarında 25.10.2007 tarihinde işledikleri Mala Zarar Verme suçuna ilişkin eylemleri nedeniyle kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından sanık savunmanının temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317.maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
III- Sanık ... hakkında 25.10.2007 tarihindeki Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığını Bozma ile sanık ... hakkında 25.10.2007 ve 29.10.2007 tarihinde işlediği Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığını Bozma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Sanık ... hakkında 29.10.2007 tarihli hırsızlık eylemi nedeniyle tayin edilen adli para cezası hüküm tarihine göre kesin nitelikte ise de, 25.10.2007 tarihli hırsızlık eylemi ile birlikte suçların zincirleme şekilde işlendiği anlaşılmakla temyizi mümkün kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dosyada bulunan nüfus kayıt örneğine göre, suç tarihi olan 25.10.2007 tarihinde 12 yaşını doldurmuş olup 15 yaşını doldurmamış olan sanık ...’ın 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca, işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin uzman hekimden rapor aldırılmadan, yazılı şekilde kararı verilmesi
2-İddianamede 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasının istenmemiş bulunması karşısında 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmeden sanıklar hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-İşyeri sahibinin ya da işçilerin bulunmadığı şirkete ait malzemelerin depolandığı yerin işyeri veya eklentisi olarak değerlendirilemeyeceğinden işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,
4- Katılana ait işyerinden suça konu eşyaları çaldıktan 4 gün sonra tekrar aynı işyerine girmek isteyen sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle her bir eylemin bağımsız suç teşkil ettiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.